Dün gece Rize'de gel-gitlerin yaşandığı, bir o tarafa, bir bu tarafa giden bir maç, Çaykur Rize'nin uzatmada gerçekleştirdiği mucizeyle noktalandı. Galatasaray zoru başarıyor derken, uzatma bölümünde yediği golle önemli bir 3 puan kaybetti. Hamza Hamzaoğlu takımın yorgunluğunu göz önüne almadan deplasmanda çift santrforlu ve tamamen ofansif ağırlıklı bir 11 sahaya sürdü. Galatasaray'ın işi kolay olmaz diye düşünüyordum ancak ilk 20 dakika tamamen Galatasaray ağırlıklı bir saha içi görüntüsü ortaya çıktı. Sneijder, alışılmış güzel gollerinden biriyle çok erken skor avantajı yakalanmıştı ve top hep Galatasaray'daydı..
Rakip ne karşılama görevini yapabiliyor ne de top kullanabiliyordu. Sneijder biri kalecinin çok net kurtardığı iki şut girişimi daha yaptı. 20. dakikaya gelindiğinde Selçuk sakatlanıp çıktı. Yerine alınan Rodriguez'in oyuna girer girmez kaptırdığı topla Mehmet Akyüz skora denge getirdi. Hemen ardından da Hakan Balta sakatlanıp çıkınca, bütün saha içi dengeleri tersyüz oldu. Artık sürekli ani çıkışlarla gol arayan Rize vardı ve devre sonunda öne geçtiler. Galatasaray yorgundu... Hamza Hamzaoğlu'nun hamle şansı tek futbolcuya kalmıştı. Kısacası işler ikinci yarıda çok zordu. Galatasaray ikinci yarıya yine ilk yarı gibi başladı. Rizespor da yine ilk 20 dakika gibi son derece pasif bir görüntüye büründü. Ahmet İlhan sakatlandığında Hikmet Karaman önemli bir yanlışa imza attı. Orta sahaya bir takviye yapacağına bu maçın oyuncusu olmayan İsmail'i sahaya sürdü. Ardından Galatasaray önce Podolski ile sonra da Olcan'la yenik durumdan skor avantajı yakaladı. Hamzaoğlu'nun bir hatası da Olcan'ın golünden sonra Burak'ın yerine Bilal'i oyuna almamasıydı. Artık maç böyle biter dedik ama dün gece beklenmeyen geri dönüşlerin gecesiydi. Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonra uzatma bölümünde o ana kadar en kötü maçlarından birini sergileyen Kweuke sahneye çıktı. Önce attı, sonra attırdı ve takımını zafere taşıdı. Galatasaray dün gece üç sakat verdi ve 3 puanı kazandım derken iki dakika içinde kaybetti.