İnsan sağlığı benim için hep ön planda olmuştur. Bir sezonda ikinci ağır sakalığını yaşayan ve Rize'de fibula kemiği kırılan Emre Akbaba'ya acil şifalar diliyorum.
G. Saray'ın ve Türk futbolunun yetenekli Emre'ye ihtiyacı var. Sahalara en kısa sürede sağlıklı döner inşallah.
G.Saray, Rize'de korku tünelinden geçti. Önce kalbi durdu, sonra mucizevi bir şekilde hayata döndü.
Rize'de G.Saray'lı oyuncular bir büyük takım havasında oynamadılar.
Erken gol G.Saray'ı coşturmadı. Tam tersine rehavete ve kötü oynamaya itti.
Beşiktaş maçının iyileri Mariano, Fernando, Nagatomo üçlüsü çok verimsiz oynadı.
Özellikle Mariano'nun yaptığı pas hataları kalitesine yakışmadı. Bir büyük takım, kötü oynasa bile pozisyon hatası yapmaz. Dikkat kaybına uğramaz. Vedat Muriqi'nin devre biterken attığı gol, Galatasaraylı oyuncuların ortaklaşa hatasıydı. Kimse bana bu kötü oyunun nedenini gündüz maçı olarak anlatamaz.
Çünkü G.Saray gece de gündüz de kötü zeminde de oynayabilecek oyuncu kalitesine sahip.
Emre Akbaba'nın ayağı kırıldıktan sonra Samudio'nun atılmasıyla 10 kişi kalan Rizespor karşısında Galatasaraylı oyuncular sanki 10 kişi kalmış gibi oynadılar.
Yenilen ikinci golde savunmanın pozisyon hatası kadar, Umar Amimu'ya rahat vuruş yaptıran Mariano'nun da büyük hatası vardı. Türkiye, Serkan Çınar'ın verdiği ikinci penaltıyı tartışacaktır. İki kural var.
Birincisi; Onyekuru'ya temas varsa penaltı.
İkincisi; temas yoksa Onyekuru'ya sarı kart.
Görüntüleri inceledik, Onyekuru'ya temas var; penaltı doğru. Skor 2-2'ye geldikten sonra Rize'nin morali düştü. G.Saray kendine geldi. Sahanın en iyisi Feghouli, Diagne'ye istediği ortayı yaptı. Senegalli golcü de aylarca beklediği bu güzel ortayı mükemmel bir kafa vuruşuyla gole çevirdi ve G.Saray'ın şampiyonluk yarışında lider kalmasını sağladı. Terim'in aylardır forma giymeyen Muğdat'ı ve Sinan Gümüş'ü oyuna almasına çok şaşırdım. Formda bir Linnes'in birden bire ilk 11'den kesilmesine de aklım ermiyor.