Galatasaray'ın bu sezon Avrupa maçları dahil ilk yarısını mahkum oynadığı bir maç görmedim. Sahadaki mücadele yabancılar karmasının düellosuydu.
Galatasaray 11, Alanya 8 yabancı ile oynadı. Belhanda yeterli sorumluluk almayıp kaçak oynayınca G.Saray ilk 45'te rakip kaleye gidemedi. Pozisyon bile üretemedi.
Alanya, sert oyunuyla G.Saraylı oyunculara alan savunması yaparak hızlı hücum şansı vermediği gibi art arda pas yapmasını da engelledi.
Mariano'nun yerine giren Ömer ve Linnes kanat bindirmeleri yapamayınca Galatasaray rakibin hücum presi karşısında bunaldı ve mahkûm oynadı. Alanya'nın golü baskette son saniyedeki üçlüklere benziyor.
Muslera'nın bu vuruşu beklememesi ve avlanması kalitesine yakışmadı.
İkinci yarıya Feghouli'nin golüyle başlamak G.Saray'a ciddi bir moral oldu. Oyun tam Galatasaray baskısına dönüşürken rakip sahada istasyon olacak Mitroglou'yu Sinan ile değiştirmek doğru tercih değildi. Madem Sinan oynayacaktı Mitroglou oyuna sonradan girseydi. G.Saray'ın bu kadar çok baskı yediği maçta 1 puan almasını ve hatta yenilmemesini şans olarak görüyorum.
Ancak Mariano ve Fernando ikilisinde ciddi bir mutsuzluk gözlemledim. Acaba Maicon'un sözleşmesinin dondurulması bu ikiliyi olumsuz mu etkiledi! Çünkü Maicon- Mariano-Fernando üçlüsü geldikleri günden beri ailecek birlikteler.
Luyindama'nın heybetli bir görüntüsü var ama ilk maçta ciddi bir uyum sorunu yaşadı. Oysa Marcao oynadığı ilk maçta 40 yıllık Galatasaraylı gibi hareket etti. Marcao'nun topu oyuna etkili sokması ve dikine topla hareket etmesi gibi özellikleri Luyindama'da göremedik.
Eğer Kongolu stoperde de bu tür özellikler varsa sorun yaşamaz. Artık her hafta Galatasaray için final. Başta Ndiaye olmak üzere tüm oyuncular öfke krizine girip kart görmemeli.