Marcao Galatasaray'a gelirken keşke yanında kendisi gibi güçlü bir santrfor getirseydi. Eğer savunmada Marcao yerine yerli bir savunmacı oynasaydı Galatasaray teslim bayrağını çekerdi. Marcao kuvvetli oluşunun yanı sıra yüksek top tekniği, kademe anlayışı, gelişigüzel pas vermemesiyle ve topu oyuna etkili sokmasıyla göz doldurdu.
Zorlu doğa koşullarında ve ağır zeminde sezonun ilk yarısında Galatasaray'da görmediğimiz fiziksel direnci Göztepe önünde gördük. İtalyan kondisyoner Alberto Bartali'nin Antalya kampında çalıştırma metodları o kadar etkili olmuş ki; Marcao dışında tüm Galatasaraylı oyuncular mücadele anlamında hep ayakta kaldılar. Çalışkanlığı ve hızıyla ön plana çıkan, Linnes'den etkili destek alan Onyekuru Galatasaray'ı sürekli hücuma taşıdı. Ancak gol vuruşu konusunda kararsız kaldı. Feghouli istekliydi. Sinan'ın arka direğe kestiği mükemmel topu gol yapmalıydı ama kötü vurdu.
Galatasaray'ın 35 ile 45 dakika arasında kurduğu 10 dakikalık baskıda Ndiaye, Feghouli, Sinan ve Onyekuru final vuruşlarını etkisiz yaptı. Kaptan Selçuk İnan'ın ağır zeminde kaybolacağını düşündüm ama yanıldım. Selçuk paslarını etkili kullandığı gibi Onyekuru'yu sürekli Göztepe savunmasının arkasında topla buluşturdu. Maicon'un takımı sabote edercesine yaptığı penaltı kaçmasa Galatasaray, kritik ve zorlu maçı kaybedebilirdi. Borges'in kaçırdığı penaltı Galatasaray'a moral oldu. Mariano'nun ortasında günün çalışkan ismi Sinan'ın göğsü ile attığı fantastik gol, Galatasaray'ın zirve yürüyüşünü sürdürmesini sağladı. Onyekuru, sol tarafa geçtikten sonra müthiş etkili oynuyor. Ama Türk Telekom'da yaptığı gol vuruşlarını nedense Göztepe karşısında gerçekleştiremedi. Sonlara doğru göğsü ile önüne alıp gol yapamaması kalitesine yakışmadı. Onyekuru, korkak bir oyuncu. Baskı altında olmadığında mükemmel vuruşlar yapıyor, rakibi ensesinde hissettiğinde ise doğru düşünemiyor.