Galatasaraylı oyuncular kaybettiklerinde lig yarışı konusunda ciddi yara alacaklarını biliyorlardı. Başta Feghouli olmak üzere Galatasaray takım halinde ciddi bir mücadele ortaya koydu. Porto önünde harcanan aşırı güç oyuncuların fizik performansını etkilemişti. Başakşehir gibi ayağa mükemmel pas yapan, rakip baskısından kolay çıkabilen bir takıma karşı Galatasaraylı futbolcular geniş alan vermemeye özen gösterdiler. Rodrigues ile Onyekuru kanatlarda çok etkili olamadılar. Başakşehir'in hücuma hızlı ve çabuk çıkma özelliği yüzünden Nagatomo ile Mariano ikilisi kenar bindirmeleri konusunda dikkatli ve kontrolluydu. Nagatomo, Visca'dan depar yememek için alanını fazla terketmedi. Güvenli oyun planı içinde alan savunmasını mükemmel uygulayan Başakşehir'in hücumdaki en etkili silahı kenarlardan Galatasaray ceza alanı önüne kesilen toplar oldu. İrfan Can'ın golü Galatasaray'ı kırılgan bir yapıya sokmadı. Eren'in penaltı golü toparlanma adına itici güç oldu. Selçuk oyuna girdikten sonra Galatasaray'ın orta alandaki pas ritmi ve dengesi bozuldu. Ndiaye, Onyekuru ikilisinin 50'nci dakikada paslaşarak yarattıkları önemli gol pozisyonunu Eren'in değerlendirememesi Galatasaray adına kaçan önemli bir fırsat oldu. Eren topu kontrol etmek yerine sağ ayağıyla gelişine topa vursaydı kesin gol olurdu. Abdullah Avcı, Elia-Adebayor ikilisini oyuna aldıktan sonra Galatasaray ciddi bir baskı altında kaldı. Ardından Onyekuru son dakikada mutlak bir fırsatı daha harcadı.
Başakşehir gibi takım savunmasını, pas yapmayı ve hücum girişimlerini mükemmel yapan bir ekibe karşı Galatasaray'ın kaybetmemesi zirve yarışında kalmasını sağladı.