Galatasaray'ın eski efsane başkanı Alp Yalman hep şöyle der: "Büyük düşünmek pahalı düşünmek değildir..." Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nın EuroCup'ta finale yükselmesi ile Kadın Voleybol Takımı'nın Avrupa'da final oynaması, Yalman'ın sözünün tam karşılığıdır. Bu iki takımın da en büyük özelliği, maliyetlerinin düşük olmasının yanında antrenör takımı olmalarıdır. Son mali kongrede bütçede amatör denilen aslında profesyonel olan takım sporlarına ayrılan pay ciddi düşürüldü. Yönetim, sponsor gelirlerine karışmayacağını belirterek "Kendi yağınızla kavrulun.
Bizim desteğimiz kısıtlı" söyleminde bulundu. Yönetici Ali Yüce'nin büyük desteği altında kadın voleybol takımı büyük işlere imza attı. Kadın voleybol takımının çoğu altyapıdan geliyor. Galatasaray'ın maliyeti Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Fenerbahçe'nin yanında "Komik" kalır.. Ama mütevazı kadronun takım ruhu ile başarıları alkışlanır. 22 maç sonunda 11 takımı devirip finale çıkan Galatasaray Basketbol Takımı da çok pahalı bir takım değil. Koç Ergin Ataman, bu takımı kurarken öncelikle "Takım ruhu"nu yarattı. Maliyetleri düşük ama başarıya aç ve hedefi olan isimleri takıma kattı. Ergin hoca, transferleri yaparken kulüp bütçesine göre ve sponsora göre hareket etti. Galatasaraylılar, futbolda üzülürken, kadınlar voleybolda ve erkekler basketbolda ciddi sevindi, salonları doldurdu. Bu iki başarıda önemli bir ayrıntı var; Kadın Basketbol Takımı'nın hocası Ekrem Memnun'u da katıyorum; Ergin Ataman da Ataman Güneyligil de Galatasaraylı hocalar. Bu üç hocanın da camiaya karşı bir aidiyet duyguları var. Bu özellikleri ile bütçe kullanımında ve kadro oluşumunda etkili oluyorlar. Galatasaray futbol takımının da başına gelecek hoca da "Aidiyet" duygusunu yaşamalıdır... Aidiyet duygusu sadece teknik adamlar için geçerli değildir. Alınması düşünülen yerli ya da yabancı oyuncular mutlaka başarıya aç, hedefli olmalıdır. Ama öncelikle ve özellikle hizmet ettikleri camiayla bütünlük kurmalıdırlar.