Lukas Podolski'nin Galatasaray'a gelmesinde Alman Milli Takımı'nın hocası Löw'ün payı vardır. Poldi'nin en büyük hedefi, Almanya Milli Takımı'nın formasını en fazla giyen futbolcu olmak. Bu rekor, efsane oyuncu Lothar Matthaus'a ait. Löw de oğlu gibi gördüğü Alman yıldıza, "Seni milli takıma almam için oynayabileceğin bir kulübe git. Galatasaray doğru adres" demişti.
Podolski geldiğinde dönemin hocası Hamza Hamzaoğlu bu flaş transferi, "Üç yerde oynatabileceğim bir oyuncu aldık" şeklinde değerlendirmişti. Hamza Hoca'nın düşüncelerinde Podolski hem sağ açık, hem sol açık, hem de santrfor oynayacaktı.
Yerlerde sürünen Galatasaray'ın "En etkili oyuncusu kim?" diye sorsanız karşımıza Podolski çıkıyor. Golcülerin golü unuttuğu dönemde Poldi'nin 10 golü ve 5 asisti bulunuyor...
Başarısız Galatasaray'ın başarılı oyuncusu gibi görünse de Podolski Galatasaray'da "Lider" kimlikli bir oyun oynamıyor. Kalitesi var. Oyun zekası yüksek. Ancak Poldi sorumluluk almıyor. Saha içinde hep saklanıyor. Top ayağındayken sahne alıyor. Defansif anlamda takıma katkı sağlamıyor. Podolski, Alman futbol kültürü içinde yetişmesine ve yıldız olmasına rağmen oyun disiplini konusunda sahada "Emanetçi" gibi oynuyor. Ligdeki şampiyonluk yarışında eğer Podolski, "Beşiktaş avantajlı" diyorsa bu iddiasının yerine oturması için kalan haftalarda Galatasaray'ın en etkili oyuncusu olmalıdır. Çünkü Alman yıldızın "Liderlik, yaratıcılık ve sonuca etki" konularında ciddi bir kalitesi var. Ancak Podolski'nin, "Yerim dar" gibi mazeretlerden kurtulması gerekir. Yani Alman yıldızın artık çenesi değil, ayakları çalışmalı.