Yönetim anlayışıyla ilgili bir İngiliz atasözü şöyle der: "İşin içine çok aşçı girdi mi, çorbanın tadı tuzu kalmaz..."
Büyük kulüplerin son 15 yıllık yönetimlerine baktığımızda yönetim anlayışlarında başkan ve yönetici seçimlerinde ve değişimlerinde Fenerbahçe Kulübü hariç hepsinin "İstikrar" sorunu yaşadığını ve bazen seçime gitmek zorunda kaldıklarını görürüz.
Başkanlıkta istikrarı yakalamış tek kulüp; Fenerbahçe... Başkan Aziz Yıldırım, kolay beğenmeyen, çabuk bıkan, hep yenilik arayan, sürekli yıldız isteyen koca bir camiayı tam 18 yıldır yönetiyor... Belki yöneticiler değişiyor ama yeni kurulan yönetimleri hep Aziz Yıldırım yapıyor. Bugün küskün olsalar bile birçok ismin Fenerbahçe'de yönetici olmak için can attıklarını biliyorum. Çünkü Fenerbahçe bir yönetici için dev bir vitrin. Herkesin bu vitrinde olmak istemesi de çok doğal... Aziz Yıldırım'ı güçlü kılan en büyük faktör, son sözün, kendisi tarafından söylenmesidir. Bir gerçek var ki; Aziz Yıldırım'ın olduğu yerde kuş bile ancak izin alarak uçabilir.
Aziz Yıldırım, yönetim toplantılarında arkadaşlarından mutlaka fikir alıyordur. Ama çorbanın tuzunun kaçmaması için "TEK AŞÇI" olarak hareket ediyor.
İddia ediyorum; Aziz Yıldırım, Türk futbolunun son 15 yılının "Kara kutusu"dur.. Yaşadığı onca badireye ve hapiste yatmasına rağmen yıkılmamış, dimdik ayaktadır. Davranışlarından asla taviz vermediği gibi karakter erozyonuna da uğramamıştır.
Oysa Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor "Başkan" ve "Yönetim" anlayışı konusunda Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'de sürdürdüğü "Başkanlık istikrarı"nı camialarında gösterememiştir.
SADECE FUTBOLCU KADROSUYLA OLMAZ!
Bu üç kulübün başkanları ve yöneticileri tecrübeli, bilgili, kavgacı, agresif ve güçlü bir Aziz Yıldırım'a karşı nasıl mücadele vereceklerini acaba biliyorlar mı?
Aziz Yıldırım'ın karşısında üç büyük kulübün başkanları; Dursun Özbek, Fikret Orman ve İbrahim Hacıosmanoğlu sadece güçlü futbolcu kadrolarıyla zafer kazanamazlar. Psikoloji ile stratejiyi iyi bilmek ve doğru yönetmek gerekir. Yönetemezler ise ezilirler ve hep kaybederler.. Aziz Yıldırım'ın izlediği politika bir güç göstergesidir. Fenerbahçe Başkanı ekonomik gücü eline geçirdiği her dönemde yaptığı yıldız ve pahalı transferlerle rakiplerin psikolojisini bozmuştur. Ve özellikle bunu yaparken rakiplerin talip olduğu oyuncuları almayı hep başarmıştır.. Rakiplerin psikolojisini bozmaya yönelik girişimlerden de asla vazgeçmemiştir. Aziz Yıldırım başarısız olduğu dönemde de rakiplerin başarısını gölgeleyecek gündemleri yaratmasını iyi bilir.
Aziz Yıldırım'ın politikası şöyle der: "Şampiyon olursam, zafer kazanırsam mutluyumdur. Ben kaybedersem kazananlara kazandıkları zaferlerin keyfini sürmelerine izin vermem."
Muhalif Fenerbahçeliler tarafından "En çok Galatasaray şampiyonluğu gören F.Bahçe Başkanı" olarak eleştirilen Aziz Yıldırım'ın rakiplerini psikolojik bunalıma iten politikalarından işte bazı çarpıcı örnekler:
1 Fatih Terim'i Galatasaray'la 4 yıl üst üste şampiyon olduğu dönemde Fenerbahçe'ye transfer etmeye çalışmıştır.
2 Abdullah Ercan ile Ogün Temizkanoğlu'nu Trabzonspor'dan koparmıştır..
3 Beşiktaş forması giyen Mehmet Topuz'u uçakla gidip Kayseri'den bizzat kendisi transfer ederek İstanbul'a getirmiştir.
4 Ünal Aysal'ın "Aldık"dediği Alper Potuk'a Fenerbahçe formasını giydirmiştir.
5 Trabzonspor'un görüştüğü Erkan Zengin'e, "Fenerbahçe kapısı sana açık. Bonservisini hallet gel" mesajını yollamış ve oyuncunun aklını karıştırmıştır. Hatta Erkan Zengin Eskişehir yönetimine rest çekerken, "Nasa'ya da bildirseler Trabzon'a gitmeyeceğim" açıklamasını yapmıştı. Ne oldu? Başkan Hacıosmanoğlu ile dönemin teknik direktörü Ersun Yanal özel uçakla İsveç'e gidip Erkan'ı almak zorunda kaldı.. Fenerbahçe belki Erkan'ı almadı ama bu transferin Trabzon'a pahalıya patlamasına neden oldu.
6 Bursasporlu Şener Özbayrak ile genç yıldız Ozan Tufan Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un gündemindeydi.. Sağbek Şener samimi bir söylemle Fenerbahçe'yi tercih etmesini, "Daha çok para verdiler" diye açıkladı. Bursa'nın hocası Ertuğrul Sağlam, Ankara'daki Süper Kupa maçı öncesi basın toplantısında, "Hamza Hoca beni aradı ve Ozan'ı istedi. Kendisine Ozan'a ihtiyacımız olduğunu söyledim ve teklifini reddettim. Hamza Hoca bana teşekkür edip konuyu kapattı.." dedi.
OZAN'I, PEREİRA'YA RAĞMEN ALDI...
Fenerbahçe'nin hocası Vitor Pereira Türkiye'de yaptığı bir röportajda transferi düşünülen Ozan Tufan için yönetime şu raporu sundu: "Benim arzu ettiğim bir oyuncu değil. O bölgedeki oyuncunun çabuk ve hareketli olması gerekiyor. Ozan Tufan transferini şimdilik durdurun.."
Sonuç; Aziz Başkan, Hamza Hoca'nın istediği, Ertuğrul Hoca'nın, "İhtiyacım var" dediği, Pereira'nın, "Transferini durdurun" talimatını dinlemeyip Türkiye'nin en gözde ve gelecek vadeden yıldızı Ozan Tufan'ı sırf diğer kulüplere yar olmasın zihniyetiyle Fenerbahçe'ye aldı.. Verdiğim transfer örneklerinin hepsi Aziz Yıldırım'ın rakipleri "Psikolojik" açıdan ezmek için yaptığı transferlerdir. Bu davranışın içindeki mesaj, "Kimi isterseniz isteyin eğer ben de o oyuncuyu istersem kesinlikle ben alırım" anlamındadır.
7 Aziz Yıldırım'ın en büyük zaafı Arda Turan'dır. Galatasaray'da oynarken Arda'yı almak için dönemin başkanı Adnan Polat'a 15 milyon Euro teklif etmişti.
8 Aziz Yıldırım'ın, her ne kadar yalanlasa bile, çevresine ya da bir dostuna Sneijder ile ilgili, "G.Saray ile sözleşme uzatmaz ise alabilirim" şeklinde görüş bildirmesi doğaldır. Çünkü daha önce Aziz Başkan'ın transferde yaptıkları yapacaklarının bir göstergesidir. Aziz Başkan, Sneijder'i almasa bile "Alabilirim" yorumunu yapması Galatasaray yönetimini sözleşme uzatma konusunda köşeye sıkıştırmaktır. Medyada yer alan manşetlerden sonra Sneijder'in menajeri şimdi kendi isteklerini yaptırma konusunda G.Saray yönetimiyle masaya eli daha güçlü olarak oturacaktır.