Bir MHK gitti, şimdi bir başkası gelecek. Peki ne değişecek? Hiçbir şey. Daha da kötü olacak. Ben müneccim miyim? Tabii ki hayır.
Geçen yazıda da var. Yine yazıyorum. Önceki gün televizyonda da söyledim. Hakemliği yılanın derisini çıkarır gibi ters çıkarıp büyük bir temizlik yapacaksınız. Yoksa halledemezsiniz.
Zekeriya Alp temizliğe biraz başlamıştı, ona çocuklara dedikleri gibi 'atttttta' dediler. Bir talimat çıkardılar. Fena da değildi. Ama yeni gelecekler veya TFF o talimatı uygulayacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Çünkü hakem alemi bir grubun elinde gidiyor, geliyor. Bu grubu hakem alemi de biliyor, futbol alemi de biliyor. Eğer bunları temizleyemezseniz seneye yine maskeli balo oynanacak.
Bir dakika yalnız hakemlik mi? Tahkim başka alem, Ceza Kurulu başka alem. Kulüp başkanının avukatı Tahkim'de görevli, futbolcunun avukatı Ceza Kurulu'nda görevli. Tahkim ile Ceza Kurulu'nun başkanları aynı yerde avukatlık yapıyorlar. Türkiye'de bu kadar avukat varken tesadüfe bakın!
NASIL KORKMASINLAR!
Bakın biz 40 kişiyiz. Birbirimizi iyi biliriz. Heee bazılarımız konuşabilir mi bilemem. Bazılarımız yazabilir mi bilemem. Şimdi size bir isimden bahsedeyim: Göksel Gümüşdağ.
Tahkim'de de etkili, Disiplin'de de etkili, hakemlerde de etkili. Yıllardır bu alemin içinde. Bakıyorum geçen yıl büyük takımlara hakemler tarafından büyük zararlar verildi. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor... Hepsi dahil. Başakşehir'e sadece 1 maçta oldu. Onda da hakemin kellesi gidiyordu. Son anda kurtuldu.
Geçen sene kellesi gidecek hakemi kurtaran Göksel Gümüşdağ, Ankaragücü-Başakşehir maçına o hakemi tayin ettirdi. Herhalde tesadüf. Belki de ettiremedi. Gümüşdağ'ı seven İzmirli kardeşimiz Oğuz Sarvan geçen seneyi unuttu ki, o hakemi bu maça verdi. 1-0 Ankaragücü galip, maç devam ediyor, Ankaragücü süper bir gol atıyor. Bir bakıyoruz gol iptal. VAR da karışmıyor. Belki de o maçla Ankaragücü küme düşüyor, özel kararla kurtuluyor. Başakşehir şampiyon oluyor.
Bunun gibi birçok örnek verebilirim ama herkes isim vermeden Göksel Gümüşdağ'ı eleştiriyor. Adres belli demek ki basın mensupları da Göksel Gümüşdağ'dan korkuyorlar. Basının Göksel Gümüşdağ'dan korktuğu yerde hakemler nasıl korkmasın arkadaşlar.
Bazı hakemler bazı bürolara sık sık gidip gidiyorlar. Sohbet ediyorlar. Etsinler tabii. Ama o bürolardan çıktıktan sonra doğru düdük çalsınlar veya bayrak kaldırsınlar.
JİLETLE KAZISANIZ ÇIKARAMAZSINIZ
MHK gitti. Yenisi gelecek. Ne değişecek? Hikâye... Neden? Kardeşim düdük çalanlar, VAR'da olanlar, bayrak kaldırıp indirenlerin hepsi aynı. Hep duruyorlar, hep de duracaklar. Peki bunu yapacak güçte TFF var mı? Yıllardır gelmedi. Bir gün gelir mi? İnşallah gelir.
Hiç unutmuyorum. Yıllar öncesi Aziz Yıldırım ile Digiturk başkanı ihaleyi birlikte yaptılar. Bilmem kaç milyon dolara mal satıldı. Digiturk Genel Müdürü Ertan, Aziz Yıldırım ile basın toplantısı yaptılar. 'Marka değerini yükselteceğiz, uçacağız' dediler. Marka değerinin yükselmesi için Erman Toroğlu'nun kovulması lazımdı. Kovulduk. Peki geldiğimiz nokta ne? Marka değeri nerede? 'Yerlerde sürünüyor' dersem ayıp ederim. Yerden jiletle kazısanız çıkaramazsınız. Neyin marka değeri?
35-40 yaşında futbolcular alıp satıyoruz. Ucuz olsun, bedava olsun diyoruz. Yalvarıyoruz. Biz dilenciyiz. Değildik ama dilenci olduk. Daha da iyiye gitmeyeceğiz. Göreceksiniz siz de buradasınız, ben de buradayım. Daha henüz bankalara yapılan imzaların karşılığı başlamadı. O zaman göreceğim herkesi. Herkese hayırlı işler.