Hayret, Trabzonspor öne geçtiği maçı gol yemeden bitirdi. Öne geçtikten sonra Alanyaspor'a arkada geniş alan bırakmadılar. Alanyaspor'un en büyük özelliği de rakip üstüne geldiği zaman arkaya atılan toplarda gol pozisyonları yakalamasıydı. Cisse'yi iyi markaja aldılar. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Trabzonspor'da bazı futbolculara yük fazla biniyor, bazılarına az.
Şahsi becerileri yüksek olan bir takım. Dün gece Abdülkadir Ömür ile Sörloth'un tabiri caizse koşmaktan canı çıktı. Son nefeslerine kadar mücadele ettiler.
Alanyaspor'u daha farklı beklerdim. Ama teknik adamları Erol'un ve birkaç futbolcunun Fenerbahçe'ye gitme olayı takımın havasını bozmuş. Aynı olayı bu sene Sivasspor da yaşadı. Bu takımda yıllarca alt kümelerde oynayarak gelen ve Erol Bulut tarafından oyundan alınan kaptan Efecan, bu huzursuzluğun açık belirtilerini gösterdi kenara gelirken. Bu iş böyledir. Teknik adam giderse bazı işler terse döner. Dün bunu Alanyaspor'da gördük.
Trabzonspor'un teknik direktörü Eddie Newton, yaptığı işlerle benden geçer not aldı. Tabii bu teknik adamın Trabzon'a geldiği günden bugüne kadar bordo- mavililerde nasıl bir çalışma yaptığı önemli. Bunu da en iyi yönetim bilir. Ama dün geceki maçta elinden geleni bence yaptı.
Bu sene takımlar tarihte yaşanmayan bir hastalık yüzünden enteresan bir süreç geçirdiler. Onun için de fizik ve mücadele olarak fazla bir şey söyleyemiyorsunuz. Bazı takımlar çok etkilendi, bazıları az. Ama dün gece Trabzonspor kupayı hak etti.
Bunda ortadan düdük çalan hakemin de etkisi vardı. Çünkü Trabzonspor'un bu seneki maçlarında bazı hakemler yandan düdük çaldılar. Bazı takımlara da ortadan düdük çaldılar. Bazıların hiç hata yapmadılar veya az hata yaptılar. Ne tesadüf bazılarına da çok yaptılar. Lig şampiyonluğunu kaçırma olayında da bunun faktörü vardı.
Bu maç ligde tatsız bir olay yaşayan Trabzon başkanı ile Alanya başkanı için de rövanş oldu. Maçtan sonra birbirlerine ne dediler, el sıkıştılar mı, bilemiyorum.