Son iki sezonda şampiyon olan Galatasaray'ı belki de en iyi anlatan şair adam Murathan Mungan'dı. Usta şöyle der bir şiirinde: "Sen neye benziyorsun biliyor musun? Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan" bunlar güzel hikâye. Çok rakibin olduğu sezondan şampiyonluk çıkarmak, 8 puan geriden gelip şampiyon olmak. Dünkü maçın skor tabelasından bağımsız bakılması ve sorulması gereken, Galatasaray'ın neden şampiyonluk yarışını forse etmediği. Kadro yapısıyla ve teknik kadrosuyla bu takım, dün sahaya çıkarken son 3 maçında 7 puan kaybetmişti.
Geçen sezon Başakşehir'in şampiyonluğu kaybettiği gibi bir seri bu. Evet taraftar yok ama teknik direktörünüz Fatih Terim ise ve siz Galatasaraysanız İstanbul'da bir Anadolu takımından 3 gol yiyemezsiniz. Muslera, Luyindama ve Marcao'nun olmadığı bir üçgenden galibiyet çıkartabilmenin kolay olduğunu söyleyemem. Ama sahasında 3 gol atan bir ev sahibi takımın yediği penaltı golü dahil son dakikada sahasında baskı görmüş olmasını bir şampiyonluk adayı olarak açıklayabilmek mümkün değil. Bu kadronun en zayıf halkası Ahmet Çalık'tı, atıldı. Mayıs ayında bu kadronun çalışmadığı belli. Bir doymuşlukları var. Nasıl olsa 'Son iki sezonun şampiyonuyuz' havalarında dolanıyorlar. Buna doymayan itiraz eden hocaları bile olsa dün kendi evlerinde Antep'ten 3 gol yiyip berabere kaldılar. Galatasaray dün akşam itibariyle kişisel servetlerine servet katan bütün doymuşları ile yollarını ayırmalı, bu forma 250 lira, bunu üzerlerine giyerken milyon Euro alanların bakacakları ayna 100 lira...