Bir hoca ideal 11'ini neden bozar ya da maç içinde neden değişiklik yapar? Bir mağlubiyetin ardından işler yolunda gitmediğinde ya da bir maç içinde skor lehine değilse.. Sadece Beşiktaş maçının ikinci yarısı değil Kayseri deplasmanı da Avcı'nın ideal 11'ini sahaya sürmesine engel olmadı. Sallanan oyuncular vardı son haftalarda. Sakatlıktan dönen Clichy, defans göbeğinde Attamah, hücumda artık görünmeyen İrfan Can ve Mossoro-Robinho ikilisi. Böyle zamanlarda takımı sarsarsınız kendine gelmesi için. Dün Başakşehir savunması karşısında Muriqi, Zlatan İbrahimovic etkisi yaptı. Hava toplarını aldı, top sakladı, ikiye bir yapacak yakınlıkta arkadaşı olsa fazlasını da yapardı. Bir nefis ara pası aldı onu da Zlatan gibi köşeye bıraktı. Başakşehir, beklerinden hücum performansı alamıyor. 35'lik iki forveti Robinho-Mossoro ikilisinden vazgeçmeyen Abdullah Avcı'nın tek kozu Visca. O şapkadan tavşan çıkarmazsa, kenar yönetimi maçı tribünler gibi izliyor. Rize öne geçtikten sonra gelen değişiklikler ise "çok forvet olunca, çok gol olur" sananların yanılgısı... Mossoro çıkar, İrfan öne geçerdi ama Avcı, ligin ikinci yarısında unuttuğu iki uzun santrfor Adebayor-Bajic'e ve hazır olmadığı görülen Arda'ya sarıldı. Ligin en fazla ikili mücadele kazanan takımı Rize, en az ikili mücadele kazanan Başakşehir karşısında oyunu 90+'ya kadar önde götürdü. Kayseri'de olduğu gibi Rize'ye karşı da 90+6 penaltısı, Başakşehir'e bir puan kazandırdı. Avcı'nın mutfağında malzeme bol, sorun yemeğin altını yakması..