Amansız bir dördüncü yıldız yarışına girip rakibinizi alt etmişsiniz. Türkiye Kupası'nın üzerine bir de Süper Kupa kazanmışsınız. Şampiyonlar Ligi biletiniz ve gelirleri cepte.. Transferde eli güçlü olan sizsiniz. Böylesi bir ortamda kombinelerin yok satmasını, taraftarın işe giderken arkadaşlarıyla maytap geçen taraf olmasını, sponsorların kapıda yatmasını beklersiniz. Galatasaray'da yeni yönetim şampiyonluğun nimetlerini kullanmak bir yana, o kadar acemice bir yaklaşım sergiledi ki son olarak sekizinci olunan 2011'deki buhranda bile olmayan bir ruh haline itti taraftarlarını. Kapıyı İbrahimovic'ten açıp eşikte Niasse'yi bekletmenin taraftarda tepki oluşturması doğal. Ne yönetim ne de Hamza hoca taraftarı okumakta başarılı. Bu iletişimsizlik şu anda gerçekleşmeyen Zlatan transferinden çok daha önemli bir sorundur.
TARAFTARA AÇIK OLUNMALIYDI
Eğer sayın başkan Dursun Özbek çıkıp deseydi ki, "Biz de yıldızlar getirmek isteriz ancak Galatasaray'ın UEFA ile anlaşmasını şu an riske atamayız. Şampiyon kadromuza iyi ve kaliteli ekler yaparak yolumuza devam edeceğiz, taraftarımız bu yaz bize anlayış göstersin", bence Galatasaray taraftarı da buna göre davranır, yönetime ve Hamza hocaya bir kredi açardı. Bu yapılmadı, ihalesi de taraftarla yüzleşme, konuşma görevini devralan Hamza Hamzaoğlu'na kaldı. 3 ayda 3 kupa kazanmış Hamza hocanın teknik adamlıktan ziyade bir yönetici gibi konuşmasının önüne hala geçilemedi. Dursun Özbek sessiz, diğerleri de.. Bu görevi üstlenmesi beklenen Cüneyt Tanman ise 'köşesine' çekildi, takım analizi yapıyor! Tablo buyken yeni sınav Burak Yılmaz'ın transferi olacak gibi görünüyor. Galatasaray'da başkan eğer bu noktada da devreye girmezse bu da bir kriz haline gelir, herkes zarar görür. Hamza hoca giderse de sıra yönetime gelir. Atalarımız "Söz gümüşse sükut altındır" demiş ama Galatasaray'da yönetimin konuşması sessizliğinden çok daha değerli.
FENERBAHÇE'DEN 2.5 AYDA DEVRİM
Fenerbahçe 2.5 ayda devrim yaptı desek yeridir.. Ligi ikinci sırada bitiren bir takım kadrosuna 10 isim kattı, arka arkaya yeni sponsorluklara imza attı, 38 bin kombine sattı.. Bu kısa süreçte yaşananlar şüphesiz ki bir yönetim başarısı.. Bunu göz ardı edemeyiz. İşin idari kısmı yüzde 90 bitti. Artık sahadaki başarıya geldi. Bunu da zaman içinde yaşayıp göreceğiz. Bu kadronun hedefi sadece lig şampiyonluğu olmamalıdır.. Asıl büyük hedefin UEFA Avrupa Ligi finali olması gerektiğini düşünüyorum.
HAVAYA GİRMEK İÇİN ERKEN
Beşiktaş sezona bomba gibi başladı. Yapılan yorumlara bakarsak şampiyon Beşiktaş! Böyle bir yorum yapmak için çok erken.. Unutmayalım ki Beşiktaş geçen sezon başı ve hatta sezonun büyük kısmında da o parmak ısırdığımız futbolu ortaya koydu. Havaya girmek için erken bir zamanı dilimi. Beşiktaş'ın güzel işler yaptığı bir gerçek ama başarıdaki esas devamlılıktır..