İki günde 3 takımımız Avrupa'da kötü sonuçlar aldı. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne veda etti. Başakşehir ve Trabzonspor ise Avrupa'dan elendi. Neresinden bakarsanız bakın bu tablo için kimse "Kısmet.. Şanssızlık" dememeli .. Kuralar çekildiği zaman Fenerbahçe'ye Shakhtar çıkınca, şansları yüzde 60 Ukrayna ekibi, yüzde 40 Fenerbahçe olarak görmüştüm. Alkmaar ise birçok önemli oyuncusunu satmış ve yerlerine kimseyi koyamamışken, Başakşehir ile aynı ayarda bir takımdı. Hadi ona da 'tamam' diyelim. Peki Trabzonspor'a Robotnicki çıkınca ne oldu? Olsa olsa yüzde 90 Trabzon, yüzde 10 Makedonlar denir..
Fenerbahçe, Shakhtar'ı eleseydi büyük başarı elde edecekti. Bu başarı da Perreira ve Terraneo'ya yazacaktı, olmadı. Fatura Perreira'ya kesildi, Terrenao ise iki gündür yok ortalıkta!.. Kura çekiminde ortaya çıkıyor. Oysa Fenerbahçe şansını Perreira şovuna alet etti ve gitti, Aziz Yıldırım'ın yanına oturdu. Aziz Yıldırım kendisini yanında değil, kulübede otursun diye getirdi.
AVRUPA ANGARYA DEĞİLDİR
Başakşehir'in elenmesinde ilk maçtaki hakem skandalının payı büyük olsa da Alkmaar'ın geçen seneye göre düşük profiline karşın iki maçta da yenilmemeliydi. Yine de penaltı hediyeli ilk maçın skoru turu etkiledi ve ilk kez Avrupa'ya giden bir takıma anlayış gösterebilmemiz gerek.
Gelelim Trabzonspor'a.. Geçen sene nasıl Bursa isimsiz bir Gürcü ekibine elendiyse Trabzon da aynısını yaptı. Son 2 sezonda Juventus ve Napoli ile şubat ayını görmüşsün. Gruplarda Lazio'ya yenilmemişsin. İtalya'nın köklü takımları bunlar... Bu takımları Avni Aker'e getirmiş, tur için oynamışsın. Rabotnicki gibi nispeten kolay bir eşleşme öncesi Onur ve sportif direktör birbirine giriyor. Kalede 19 yaşında bir genç. Ayakları titriyor. Şota racon kesiyor. Başkan bombalıyor. Özel uçak İzmir'de Onur'u bekliyor. Bu kaosun için de 1-0 mağlup oluyorsun. Koskoca tarihin var. O tarihe saygı duruşunu yapacaksın, golleri sıralayacaksın.. 2-0 değil, 5-0 kazanacaksın. Kimse kendini kandırmasın. Mehmet Ekici'nin omuzlarında geçen sezon geçti. Bu kadar adam geldi gitti, bir yılda 3 hoca değişti. Hikayenin sonu; Mehmet Ekici varsa Trabzon var. Yoksa Trabzon yok. Avrupa'yı angarya gören düşüncelerin bunları bir kenara koyup muhasebe yapması şart...