Dün gerçekten büyük takıma yakışan bir oyun seyrettik. Uzun zaman sonra Trabzonspor tüm hatlarıyla kusursuz bir görüntü içerisindeydi. Trabzonspor adına doğruların çok fazla olduğu bir 90 dakika izledik. Önde baskı yaparak maça başladıktan sonra topun olduğu her yerde çoğaldılar. Saha içi yardımlaşmaları üst düzeyde idi. İlk yarı Trabzonspor serbest vuruştan üç kez gole yaklaşan taraftı. Orta alanda Onazi ve Okay gerçekten çok iyi bir mücadele sergiledi. Özellikle Onazi'nin rakipten kaptığı kritik toplar vardı. Sadece ilk yarıda top rakip alana geçtiğinde Yusuf Yazıcı'dan başka oyun aklını kullanan bir isim bulunmaması ya da bir başka deyişle dripling özelliği olan oyuncunun olmayışı, rakibi eksik yakaladıkları anlarda gol pozisyonu üretememelerinin en önemli nedeniydi.
İlk yarının son dakikalarında Olcay Şahan ve Feghouli'nin oyundan atılması doğru karardı.
İkinci yarı N'Doye ile gelen golden sonra coşkusu ve kazanma azmi çok yüksek bir Trabzonspor vardı sahada. Çabuk ve hızlı öne yaptıkları atak girişimlerinin birinde Yusuf Yazıcı gerçekten mükemmel bir gole imza attı. Bu oyuncuyu seyretmek büyük keyif.
Haftalardır yaşanan hayal kırıklığı, bütün koşulların aleyhinize olduğu bir maçta alınan bu sonuç takım olmanın ne kadar önemli olduğu gerçeğini gösterdi. Burak Yılmaz ve Rodallega gibi iki hücum oyuncunuz yok. Son haftalarda alınan sonuçlardan sonra oyuncuların özgüveni düşmüş. Ve kimse sizden büyük bir performans, iyi bir sonuç beklemiyor. İşte böyle bir durumda bir hafta boyunca oyuncularını bu maça motive eden ve Galatasaray'a karşı doğru hamlelerle hazırlayan teknik direktör Rıza Çalımbay'ı kutlamak gereği düşüncesindeyim. Alınan 3 puan çok büyük önem taşıyor. Bir bakıma lig Trabzonspor için yeniden başladı desek yeridir.