Korku filmi gibi bir maç... Kimsenin hayaline getirmediği bir skor... Ama sürpriz sayılmamalı. Çünkü geçen yıldan beri yazdığımız yazılarda hep belirtmeye çalıştık; "Bu takımın temeli yok." Yani savunmada yetersizliği çok fazla. Ama transferde bir türlü gerekli önlem alınamadı. Buna karşın Ersun Yanal'ın da savunma oyuncuları tercihlerinde hataları çok çok fazla. Aynen dün yine olduğu gibi...
Hubocan savunmanın ortasında yer alan bir isim ama sol bekte! İlk yarı yenilen 3 gol, savunmada yapılan bireysel hatalardan kaynaklı... İki takım arasında en büyük farksa "Takım olmaktan" geçiyor. Yani Akhisar, Trabzonspor'a karşı bu konuda çok daha önde.
Akhisar, savunmasının önüne orta alanı yakın kurdu, her iki kenarı kapatmaya çalıştı ve atak girişimlerindeyse çabuk ve öne oynayarak Ömer Bayram, Larsson, Serginho gibi çabuk oyuncularıyla Trabzonspor'un savunma zaaflarını çok iyi kullandı. Trabzonspor ise böyle bir yerleşik savunma anlayışında olan takıma karşı ve ne yazık ki yanlış bir oyun planı ile sahada yer aldı. Böyle bir takıma karşı çabuk oynama, yön değiştirme, her iki kenarı sıkça kullanma ve her şeyden önemlisi adam eksilten oyuncunuz olması gerekliydi. Sosa ve Yusuf geriye gelerek top almaya çalıştıkları için önde üretkenlikten uzak iki isim. İki kenardan da atak girişimleri yok denecek kadar az. Durum 2-0'ken oyunun gidişatı belli olmasına rağmen, Ersun Yanal, Castillo ve Rodallega gibi iki oyuncuyu oyuna alması gerekirken, bu hamleyi çok geç yaptı. Abdülkadir, attığı golde adam eksiltmenin ne kadar önemli olduğu gerçeğini gösterdi. Dünkü maç bir gerçeği göz önüne çıkardı... Futbolda sezon öncesi yapılanma çok önemli. Yani doğru yapılanmayı gerçekleştiremediğiniz taktirde istikrarlı bir yapı kurma şansınız da ne yazık ki yok. Ligin 8. haftası bittiğinde aldığınız puan 9 ve birinci ile aranızdaki fark 13... Tablo, acı gerçeği ne yazık ki suratınıza vuruyor.