Uzun yıllardan beri ilk kez dünkü gibi Trabzonspor'u rakibi karşısında arzulu, istekli ve baskılı bir oyun ortaya koyarken görmedik. Yeni bir saha, coşkulu bir taraftar ve bu coşkuya ortak olan bir takım. Trabzonspor tarihinden sanki bir sayfa gibi.
Her hattıyla oynadığı oyunla izleyenlere büyük keyif verdiği düşüncesindeyim. Deplasmanda alınan 6 puanın oyuncuların özgüvenleri ve moral kondisyonlarını olumlu etkilediği bir gerçek. Fakat bir başka gerçek ise her geçen hafta daha kompakt yapıya bürünen takım olduğu. Ersun Yanal, kendi oyun felsefesini gün geçtikçe takıma yansıtıyor.
Farklı sonucun oluşmasında en büyük etken dünkü maçın Trabzonspor adına orta alan üstünlüğüydü. Onazi ve Okay rakipten en fazla top kazanan iki oyuncu olmalarının yanı sıra aldıkları topları öne oynama düşünceleri, hücumda daha etkin bir Trabzonspor ortaya çıkardı. Yusuf Yazıcı hücumu şekillendiren oyuncu... Her geçen gün üstüne koyarak geliyor. Attığı golde vuruş becerisi öne çıktı. Allah nazardan saklasın. Olcay ise Trabzonspor'u ateşleyen isimdi, bütün benliğiyle sahada. Savunmaya gelerek arkadaşlarına yardımcı oldu, hücumda ise Trabzonspor'un attığı iki golün asistini yaptı.
Castillo ise son iki deplasmanda gösterdiği performansını bu maçta attığı iki golle daha da yukarı çıkardı. Durum 3-0 olduktan sonra Ersun Yanal, orta alandan Onazi'yi alarak yeni transfer Rodallega'yı oyuna aldı. N'Doye ile birlikte çift forvete döndükten sonra yine hücumda pozisyon bulan taraf Trabzonspor oldu. Bu sezon ilk kez böyle farklı bir skorla tanışan Trabzonspor için, yarınlar adına en fazla ümit veren durum; takım bilincinin ortaya çıkması olarak değerlendirilmeli. Özellikle geçtiğimiz sezondan beri hücumda bir türlü gerekli yeterliliği gösteremeyen Trabzonspor için dünkü maçtaki hücum organizasyonlarının çeşitliliği bundan sondaki haftalar için büyük ümitler veriyor.