Önce Bursaspor ardından Kasımpaşa karşısında alınan üçer puan çok önemli... Ama alınan puanlardan çok oynanan oyun, yarınlar adına ümit veriyor. Dünkü maçta, ilk yarının büyük bölümünde topa daha fazla sahip olan taraf Trabzonspor'du. Orta alanda Olcay ve Castillo'nun bu alana katılımıyla topu ayağa oynayarak, rakip alanda daha fazla göründüler. Özellikle hücuma geçişlerde Yusuf Yazıcı kilit oyuncuydu.
Dün de oyundan çıktığı ana kadar hep doğru işler yaptı. İki kenar bekin performansı, Ersun Yanal'ın oynatmak istediği sistem için önem taşıdığı bir gerçek. Mas, zaman zaman sol kenardan kanat bindirmelerinde bulundu. Pereira ise hücumda etkin olmayı seven bir isim. Fakat boş alana çıktığında arkadaşları kendisini bir türlü topla buluşturamadı. Kasımpaşa'nın etkili olduğu anlar ise Trabzonspor'un savunmadan çıkarken kaptırdığı toplar sonucunda gerçekleşti. Direkten dönen toptan başka, kaleci Onur'un bana göre içerinden çıkardığı, gol sayılması gereken pozisyonları var. İlk yarının son dakikalarında ise duran toptan Mas ile golü bulan taraf Trabzonspor oldu.
İkinci yarı Kasımpaşa orta alandan defansif özellikli Abdullah'ın yerine Castro'yu alarak daha riskli bir oyun tarzına büründü. Savunmalarını öne çıkartarak oynamaya ve pozisyon üretmeye çalıştıkları anlar var. Böylesi riskli bir oyun anlayışına sahip olan takıma karşı Trabzonspor, rakip alanda boşluklar buldu. Fakat final pası yetersizliğinden kendilerini rahatlatacak ikinci golü bir türlü bulamadılar.
Bu maçta Trabzonspor adına eleştireceğimiz en önemli konu ise maçın son 10 dakikasında oyunu kendi ceza sahası içinde kabul etme yanlışlığıydı.
Çünkü yapacağınız en basit bir hata rakibe gol şansı verebilirdi. Öyle ki önce Medjani'nin gereksiz geri pasıyla oluşan pozisyondan başka Kasımpaşalı oyuncuların ceza sahası içerisinde yararlanamadıkları iki kafa pozisyonu vardı.
NOT: Türk futbolunun duayen başkanlarından İlhan Cavcav'ı ne yazık ki kaybettik.
Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk futboluna başsağlığı diliyorum.