Önce madalyonun görünen güzel yüzünü yazayım! 21 hafta itibariyle 47 golle ligin en çok gol atan takımı Beşiktaş. Karagümrük maçında 645 pasla bu sezonun rekorunu kıran takım Beşiktaş. En ofansif, en cesur, en beğenilen oyunu oynayan takım Beşiktaş... Topu rakibe vererek savunma yapmayı, kontratakla maç kazanmayı marifet sayanların dünyasında Sergen Yalçın tartışmasız ilk yarının en iyi teknik direktörü.
Ancak Göztepe maçını 2-1 kazanmış olması da madalyonun diğer yüzünü göstermemize engel değil. Sergen hoca dün sürpriz bir şekilde Welinton ve N'Sakala'yı 11'de başlattı. Galatasaray'ı yenen, Karagümrük'ü sürklase eden takımdan çok iyi performans gösteren Montero'yu 21 dışına, Rıdvan'ı kulübeye gönderdi. Bu rotasyonun anlamı yok. Atiba gibi 37, Souza gibi 31 yaşındaki isimlerin dinlendirilmeden oynatıldığı bir ortamda, biri 19, biri 21 yaşında iki futbolcuyu kesmenin tek mantığı var; Gaziantep yenilgisi sonrası "Welinton olmayınca gördünüz" sözünün altını doldurmak. Olmuyor Sergen hocam, olmuyor. Bu iki oyuncu takımının seviyesinin gerisinde kalıyor. Dün Tripic'in golünde N'Sakala, Ersin'in karşı karşıya kaldığı pozisyonda iki isim ne yapıyor? Hataları takım dengesini bozuyor.
Beşiktaş'ın muhteşem ritmini bozan bu ikilinin eksikliklerini yine Sergen Yalçın'ın hamleleri toparladı. Ljajic'in oyuna girdikten sonra golü, hamlenin ne kadar yerinde olduğunu gösterdi. 64'te Atiba, Ghezzal, Larin çıktı. Gökhan, Dorukhan, N'Koudou değişikliği de sonuç verdi. Rıdvan da sola canlılık getirebilir, Larin sola alınıp N'Sakala çıkabilirdi. Sözün özü; Sergen Yalçın'ın rakibi Sergen Yalçın.