Beşiktaş, Sivas maçına öyle bir başladı ki oyuncuların son El Clasico'da ki Barcelona'nın oyunundan etkilenmiş oldukları hissini uyandırdı. 15 dakikada seri paslaşmalar, yüksek tempo, 3-4 kişiyle sağlı sollu bindirmeler "Neler oluyor!" dedirtti. Özellikle ilk bölümde gol hariç bütün istatistikler açık ara Beşiktaş'ın lehindeydi. Paslaşma, topa sahip olma, oynanan alan, atak sayısı, gol girişimi iki takım arasında yüzdesel uçurum vardı.
Nereden bakarsanız bakın Sivas, belki de sezon başından beri zorlu anlarını yaşadı.
Ancak Yiğit, İbrahim Öztürk, solda Ziya önlerinde Burhan başta olmak üzere çok iyi savunma yapıp son vuruş fırsatı vermediler. Sivas, top ayağına her geldiğinde takımına nefes veren ve kalite getiren Atıf oldu. Ziya da solda iyi göründü. Beşiktaş sadece ilk yarı değil, oyunun genelinde 10'a yakın net pozisyon buldu. Biraz beceriksizlik, biraz şanssızlık da vardı. Goller kaçtı, pozisyonlar harcandı ama tribünleri dolduran siyah-beyazlı taraftar takımından memnundu.
Çünkü sahada iyi niyetli, aşırı istekli ve arzulu bir oyuncu grubu vardı.
Atiba'nın penaltısı Gomez'in 44'teki golü olmasa da herkese "Beşiktaş golü her an bulur" görüntüsünü verdi.
Adem Koçak'ın Atiba'yı itişi yukarıdan "Çok ucuz, haksız penaltı" gibi görünmüştü ama sol ayak işin rengini biraz değiştirdi. Sivas'ın ilk yarı sadece Eneramo ile bulduğu tek pozisyonu da hatırlatarak 53'de Gomez, 55'de Olcay'ın ortasında arka direkte Oğuzhan'ın kaçırdığı net pozisyonlar gol olsa maç 4-5'e gidebilirdi. Oğuzhan ikiyi yapmak için sanki Cenk'in girişini ve asistini bekledi.
Hastalığı nedeniyle yetişemeyen Gökhan fazla aranmadı. Quaresma, Olcay hatta sonradan oyuna giren Kerim de etkili ve verimli oynadı. İddia ediyorum bu Beşiktaş bu iştahla devam etsin bir gün bir takıma patlayacak..