Dünyanın terör nedeniyle gerildiği ortamda daralan ruhumuzu yine futbol ısıttı. Türkiye-Yunanistan milli maçı, Başbakanlar Ahmet Davutoğlu ile Aleksis Çipras'ın birlikte verdiği dostluk mesajının ötesinde din,dil, ırk, mezhep ayrımcılığına inat dünyaya önemli bir dostluk ve huzur mesajını verdi.
Milletlere, toplumlara liderler yön verir... Türkiye'nin kaptanı, sahada lideri Arda Turan'ın dün Yunan Milli Marşı'nda yaptığı ezberbozan örnek davranış gibi.. Yunanistan Milli Marşı okunurken tribünden ıslıklayan, ev sahibi adabından uzaklaşan taraftarları seremoniden 2 kez çıkıp uyaran ve ıslıkları kestiren Arda'nın liderliği gibi..
Dostluğun karşıdakinin yaşamına saygı duymaktan geçtiğini fark etmeyenler için Barcelonalı kaptan Arda'nın davranışından alacakları çok ders var.
İyi ki futbol var. İyi ki farklı tenleri, farklı dinleri hatta ülke orijini farklı devşirilmiş kimlikleri futbol çimeninin üzerinde bir amaç doğrultusunda birleştirip dostça mücadele ettirebiliyoruz. Futbolun aslında biz dünyalıların ortak yansıması olduğunu hatırlayarak.
Yunanistan 2004'te Avrupa Şampiyonu olduğunda aşırı defansif futbolu eleştiri konusu olmuştu.. Türkiye karşısında Yunanistan maziyi hatırlatan 5+2=7 kişiyle katı bir savunma anlayışıyla sahaya çıktı. Topu da oyunu da bize bıraktı.
Skibbe Türkiye'deki özellikle Eskişehir'de kötü performansının ardından hangi başarı kriteriyle Yunanistan'ın başına geçti ayrı bir yazı konusu olur ama Komşu adına bu anlayış ve 90 dakikaya sığdırılan tek şut nedense çok fazla şaşırtmadı.
Rakibin tek şutuna karşılık 13 şut denemesi yapan ama 4 isabetli şut çekebildiğimizi hatırlatmakta fayda var. Son vuruşlar, son hamleleri dün yapamayan Türkiye, güçlü takımlara karşı yaşamadığı sıkıntıyı kapanan, daha zayıf takımlara karşı yaşıyor ve yaşar... Burada oyuncu ve pozisyon zenginliğine ihtiyaç var.