Dün gece Galatasaray çok iyi oynadı. Özellikle ilk yarı rakibini sahadan sildi. Üstelik ikisi penaltıdan olmak üzere, birinde de suratına çarpan topun gol olmasıyla hat-trick yapan Diagne de gecenin çileği oldu.
Galatasaray'da kötü oynayan yoktu ama yazının ilerleyen cümlelerinde Marcao denen adamdan bahsedeceğiz. Onyekuru, Linnes, Feghouli, Belhanda'sıyla G.Saray daha ilk yarıda rakibini 4-5 yapabilirdi ama kısmet ilk yarının son dakikasındaymış. Gecenin yıldızı Linnes girdi, haklı bir penaltı ve Diagne ile G.Saray devreye önde girdi. İkinci yarı yine soldan Linnes geldi, çok akıllı, çok teknik bir orta ile Emre Akbaba'ya 'at' dedi, o da kafayı vurdu ama Diagne'ye çarpıp gol olunca gol tabii ki Diagne'ye yazıldı.
Dün gece her şey dört dörtlükken Marcao'nun sorumsuzluğu kabul edilemez.
Benfica maçında İstanbul'da hatayı yaptı, belki de G.Saray turu kaybetti.
Benzer hatayı gitti Erzurum'da yaptı, G.Saray iki puan kaybetti. Dün gece G.Saray 2-0 öndeyken, pozisyon bile yokken rakibine sert dalıp sarı kart görmesi ve F.Bahçe maçında oynayamayacak olması tam bir sorumsuzluktur. Üstelik o maçta Luyindama da yok. Diğer bir yanlış, penaltı atış kavgası. Belhanda atmak istiyor, Diagne atıyor. Belhanda da dönüp arkasını gidiyor. Bunların hepsi ciddi disiplinsizlik olayları. Bence hakem Yaşar Kemal Uğurlu çok iyi maç idare etti. VAR sistemi de doğru kullanıldı. G.Saray'ın sayılmayan golünde 'fauldü, auttu' derken sistem ofsaytı gördü. İkinci penaltıya da VAR yardımıyla hükmedildi. Ama eleştirim şu, sistem yavaş işliyor. Oyun en az 2-3 dakika duruyor ve bu da futbolu olumsuz etkiliyor.