Önce Sayın Dursun Özbek'e soruyorum; G.Saray dün gece 3-0 kaybetti, aslında 6-7 farkla kaybetmesi içten bile değildi. Bütün bu rezilliğe rağmen Tudor'un arkasında durmayı ve onunla devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Aslında ilk yarıda G.Saray fena değildi. Taktik disipline bağlı oynadılar. Ayağa paslarla çıktılar, pozisyon da buldular. Ama ikinci yarı maçın zor olacağını düşünürken bence Muslera, 46. dakikada maçı, derbiyi, belki de şampiyonluğu Beşiktaş'a hediye ediverdi. Çok rahat tutabileceği topu elinden kaçırdı, Cenk de boş kaleye yuvarlayıverdi. Büyük takımlar, büyük hocalar, mağlup duruma düştüklerinde de oyun disiplinini kaybetmezler. Ama koskoca G.Saray bu golden sonra darmadağın oldu. Hele bir bölüm vardı ki 60 ile 68. dakika arasında Beşiktaş tam 4 tane net pozisyon kaçırdı. Hem de ne pozisyonlar... Oğuzhan, Quaresma, Gökhan beceriksizdiler ve karşı karşıya gol kaçırdılar.
Tosic ikinci golü attıktan sonra zaten her şey bitiverdi. Bu dakikadan sonra Beşiktaş her türlü geldi. Cenk kaçırdı, Medel kaçırdı, iddia ediyorum maç 2-0 olduktan sonra 20 milyon G.Sarayl ı 'İnşallah maç böyle biter' diye dua etmişlerdir. Çünkü baktığımızda sadece ikinci yarıda Beşiktaş'ın 7-8 çok net gol atağı var. Ve noktayı Negredo koydu. Defanstan sıyrılıp Muslera'ya da geçip üçüncü gole imzayı attı ve böylelikle Beşiktaş da şampiyonluk yarışında diğer rakipleriyle durumu eşitledi. Belki puan olarak gerideler ama eğer Beşiktaş şampiyon olacaksa bunun ilk kilometre taşı dün geceki derbidir.
G.Saray, Tudor ile devam ederse bırakın şampiyon olmayı, ilk ikiye bile giremez. Büyük takım hocası değil, zor maçların hocası hiç değil.
AYDINUS BİRİ DIŞINDA HAKLI
Gelelim Fırat Aydınus'a... 3-4 penaltı itirazı var. Bir pozisyon dışında hepsinde haklı. Ama ilk yarınını son dakikalarında Beşiktaşlı Oğuzhan'a yapılan çelme o kadar açık bir penaltı ki nasıl vermedi anlayamıyorum. Beşiktaş kazandı da fazla toz kalkmayacak. Ama tersi olsaydı Fırat tüm hafta en çok konuşulan isim olurdu.