Fenerbahçe, yeni hocası ve sistemiyle sezon öncesinin en ciddi denemesini yaptı. Aklımızdaki sorular ve meraklarımızın bir bölümü de giderildi böylece. Üçlü savunmada daha önce yaşanan zaaflar aynen devam ediyor. Topun arkasına geçmeyi tercih etmesine rağmen Dinamo'lu oyuncular üçe üç, dörde dört pozisyonlar yakaladı. Rakip baskı yaptığında top kayıpları da devam ediyor. Zajc ile Gustavo arasında görev bölümü net; top Fenerbahçe yarı sahasındayken Brezilyalı olaya hakim. Öbür tarafa geçtiğinde Zajc'ın mesaisi başlıyor. Ozan, İrfan Can ve Mert Hakan kulübede geçirecekleri yeni bir dönemin eşiğindeler. Caner ve Sinan ile yolların ayrılması, bu üçlüye de net bir mesaj aslında. Sosa da eklendiğinde doğru yönetilmesi, kontrolde tutulması gereken bir krizi var artık F.Bahçe'nin. İlk yarıda Mesut gölgelerde saklandı sanki. Bir 10 dakika vitesi dörtledi ve farkı yarattı. Pelkas'a nefis bir asist yaptı. Yeni rolü var artık. Onun üstüne kurulan bir oyun yok. Kendi senaryosunu yazmak zorunda. Önde baskı yapmak istiyor Pereira. Bunda da zaman zaman başarılı oldular. Ama çizilmiş, çalışılmış hücum setleri yok. Taçları kenar stoperlerinin atması da dikkat çekici. Sonuç; kaçan pozisyonlara bakıldığında tabela iki takım adına da değişik olabilirdi. "O adam" diyeceğimiz santrfor gelene kadar bu cümleyi çok kullanırız. Özellikle Kadıköy'deki her takım Dinamo gibi kapanacak. Bu tempo ile direnci kırmak kolay değil. Mesut dışında da özel performanslara ihtiyaç var. Sol ayaklı bir kanat oyuncusu da ihtiyaç listesine yazılmalı. Ama takıma ne kazandırdığını çokça tartışacağımız üçlü savunma yerine, sahadakilerin en iyi bildiği dörtlü oyuna karar verilirse, bu kadro santrfor dışında transfer yapmadan problemlerini çözer.