Trabzonspor'un ablukası ile geçen ilk yarının, aslında Başakşehir'in 'uyutma modu' olduğunu gördük. Neredeyse rakip sahaya geçmeden ama kendi alanlarındaki her açığı kapatarak duvarı ördüler.
Atak şanslarının 'tedbire' takılmasıyla birlikte duran topları ve özellikle kornerleri dikkatli kullanmak istediler. O anlar da ceza alanı kalabalığı içinde hareket alanı bulamadan geçti. Şampiyonluk rezervasyonunun yapılacağı maçta, "ne yapsak da gol bulabilsek" sorusuyla uğraşıyorlardı.
Yine de Skrtel-Nwakaeme mücadelesindeki formadan çekme, penaltı olarak değerlendirilebilirdi. VAR devreye girmediyse eğer Fırat Aydınus'un kapıları 'yetersiz' yorumuyla kapatmasındandır. Denge maçı Başakşehir'in 'uyanma moduna' geçmesiyle birlikte, Trabzonspor'u geriye koşturur hale geldi. Demba Ba'nın net vuruşu, ilk yarı çaresizliğindeki Trabzonsporlu oyuncular ve teknik heyet için de yeni sıkıntıların habercisi olacaktı.
Kritik maçların kurtarıcı formülü, Sosa'nın kornerleri, bu kez 'ters vuruş' ile tekrar maça çekti Trabzonspor'u. Ama yine 'duvardan dönen topu kapıp, yine duvara at' sistemi işbaşındaydı.
Hafta içinden maç yaparak gelen iki ekibin de yorgunluk ile baş edemedikleri, tempoyu özellikle son 20'de dibe indirmelerini de gördük. Beraberlik hiç olmazsa kalan haftanın 'başlar önde' geçmesini engelleyecek skor. Ancak sert deplasmanlar öncesinde Çimşir'in puan hesaplarında yeni bakış açıları getirecek.
Okan Buruk, sessiz sedasız takımını şampiyonluk kulvarına soktu ve yılın teknik adamı olmayı hak eden yönetimle yoluna devam ediyor. Hem Avrupa'da hem Süper Lig'de sıkılı yumruğundan vazgeçmiyor.