Ligdeki sarsıntılı oyun periyotu kafaları meşgul ederken, şans bulamayanların kendilerini gösterme fırsatıydı kupa maçı. İsmail Kartal da rotasyonu bu kez "ılımlı" yaptı. A2'den iki genci sahaya attı, diğerlerini kenarda bekletti.
İlk atak ile gelen ilk golle birlikte maçı kafalarında bitirdiler. Alper Potuk-Webo ortaklığıyla ikinci gol de geldi. Bu arada Bayburt'un sanki tek kaleye döndürdüğü ataklarla, kornerlerle sürekli sıkıştırdığı bir Fenerbahçe'yi de tarif etmek gerekir. Bu baskıdan da iki penaltı çıkardılar, bir de Selçuk Şahin'in gol çizgisini geçmeye niyetliyken önlediği bir şut buldular.
Sona saklamadan baştan söyleyelim; iki pozisyon da penaltıydı. Böylesine hakemlerin tartışıldığı bir dönemde, büyük takım lehine iki penaltı üst üste vermek de cesaretli bir hakem davranışıydı. Belki Sedat Tokat'ın gençliğinin eseriydi bu kararlar. Değişmeyerek devam etmesini, diğer meslekdaşlarına da örnek olmasını umarız.
"Oyun" dedik... Hava veya saha şartları, sakatlanma tedirginliği, 90 dakikalık rölantinin muhtemel nedenidir. Kazanacaklarını anladılar ve ona göre tempolarını ayarladılar. Buna rağmen maçı ince çizgide yaşadıkları dakikalar da vardı. Bunun anlamı; kulübenin sahayı zorlayacak kaliteye veya forma ulaşamamış olması. Rakip kim olursa olsun, "Ben esas oyuncuyum" mesajını sadece Alper Potuk'un vermesi dikkat çekici. O sorumluluk aldı, o dikine zorlamalar yaptı, iki asist yarattı.
İsmail Kartal 1350 kişinin izlediği Kayserispor maçı sonrasında, gençler konusundaki açıklamasının arkasında durdu. Makul ve olması gereken şekilde takım çıkardı. Fenerbahçe'nin her maça kazanmak için çıkması gerektiğini oyuncularına da hatırlattı.

En yüksek not 8
Alper

En düşük not 5
Egemen