Hânedanın kurucusu Ebû Ali Muhammed b. İlyâs'ın adı ilk defa, Sâmânî Hükümdarı II. Ahmed'in öldürülmesi (914) ve yerine Nasr b. Ahmed'in getirilmesinden sonra yeni hükümdara karşı Buhara'da patlak veren isyan sırasında duyuldu. Babası İlyas aslen Soğdlu olup Sâmânî Hükümdarı II. Ahmed'in kumandanlarındandı. II. Nasr iktidarının ilk günlerinde kardeşleri Yahyâ, Mansûr ve İbrâhim'in Buhara'daki isyanıyla karşı karşıya kaldı. Başşehirde II. Nasr'dan hoşnut olmayan kimseler Yahyâ'yı emîr olarak ilân ettiler. II. Nasr'ın kumandanlarından olan Muhammed b. İlyâs muhtemelen bu isyan esnasında II. Nasr'ı kızdırınca hapse atıldı. Serbest kaldıktan sonra da Cürcân'a gönderildi; burada Yahyâ'nın hizmetine girdi. II. Nasr'ın 320'de (932) ülkede iktidarı ele geçirmesi üzerine Kirman'a çekilmek zorunda kaldı.
Bu sıralarda Kirman'da ve genel olarak Güney İran'da otorite boşluğu vardı. Fars ve Kirman, 315'ten (927) beri Abbâsî Halifesi Muktedir-Billâh'ın gulâm asıllı kumandanı Yâkūt'un idaresindeydi. İktidar boşluğundan yararlanan Büveyhîler, bölgede bulunan Şîraz'ı işgal ederek Yâkūt'u buradan uzaklaştırdılar. Bu karışık ortamda bölgeye gelen Muhammed b. İlyâs Kirman'da bağımsızlığını ilân etti (320/932). Ancak kısa bir süre sonra II. Nasr'ın gönderdiği Mâkân b. Kâkî tarafından bölgeden uzaklaştırıldı.
Kirman o yıllarda Ebû Ali İbrâhim b. Simcûr, Muhammed b. İlyâs ve Büveyhî kuvvetleri arasında mücadelelere sahne oluyordu. Bu mücadele sonunda Muhammed b. İlyâs, Sîstan'da Saffârîler'e sığınmak zorunda kaldı ve bölge Büveyhîler'in kontrolüne geçti. Bu olayların cereyan ettiği 320 (932) yıllarından sonra yaklaşık otuz yıl kadar bir süre içinde Kirman'da meydana gelen hadiselere dair kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Muhtemelen Büveyhîler'in geri çekilmesinin ardından Kirman'a yerleşen Ebû Ali Muhammed b. İlyâs, Sâmânîler'e tâbi bağımsız bir emîr olarak hüküm sürdü. Muizzüddevle onu Sâmânîler'den koparmak amacıyla Abbâsî halifesi nezdinde girişimde bulundu. Onun girişimleri sonucunda Halife Mutî'-Lillâh, Muhammed b. İlyâs'ı bağımsız bir hükümdar olarak tanıdı (348/959). Kādî Ebû Bekir Ahmed b. Seyyâr es-Saymerî ile sancak ve hil'at gönderip Kirman hâkimiyetini ve valiliğini tasdik etti. Muhammed b. İlyâs Büveyhîler'le iyi geçindi. Büveyhî Hükümdarı Muizzüddevle, Bağdat'ı hâkimiyetine aldıktan bir müddet sonra oğlu Bahtiyâr'ı onun kızıyla evlendirdi (Receb 348 / Eylül 959).
Muhammed b. İlyâs geçirdiği felç dolayısıyla oğullarını huzuruna çağırarak Elyesa'ı veliaht tayin etti. Diğer oğlu Süleyman bu karara itiraz edince de Elyesa'ı onun üzerine yolladı. Süleyman Horasan'a kaçtı. Bu arada sarayda zehirlenerek öldürülmek istenen Muhammed b. İlyâs, Elyesa'dan şüphelendiğinden onu ordu kumandanlığından azletti. Adudüddevle'ye sığınan Elyesa', Büveyhî sarayı tarafından emîr ilân edildi. Bunun üzerine Muhammed b. İlyâs Buhara'ya gitmek için Adudüddevle'den izin istedi. Buhara'da Sâmânî Hükümdarı I. Mansûr b. Nûh'tan saygı gören Muhammed Şevval 356'da (Eylül 967) vefat etti. 357'de (968) öldüğü de rivayet edilir. Kaynaklarda, Adudüddevle'nin Kirman'ı son defa ele geçirmesi esnasında meydana gelen olaylar hakkında bilgi verilirken Muhammed b. İlyâs'ın Kufslar'ın soygunculuk faaliyetlerinden pay aldığı ve bu yolla büyük bir servete sahip olduğu belirtilmektedir. Muhammed b. İlyâs adına Kirman'da basılmış 334 (945-46) tarihli bir dirhem günümüze intikal etmiştir. Muhammed başşehir Berdesîr'de dârülimâre (hükümet konağı), bir cami ve bir kale, diğer yerlerde de çeşitli binalar ve kuleler yaptırmıştır.
Muhammed b. İlyâs Buhara'da iken Kirman'a hâkim olan oğlu Elyesa'ın hükümranlığı fazla uzun sürmedi. Adudüddevle, Elyesa'ın Türk ve Deylemler'den oluşan askerlerinin büyük bir kısmını kendi tarafına çekti ve Berdesîr'i işgal etti (Ramazan 357 / Ağustos 968). Bunun üzerine Elyesa' mukavemet etmeden Buhara'ya kaçtı. Burada Sâmânî Hükümdarı Mansûr b. Nûh'un teveccühünü kazandı ve ardından gittiği Hârizm'de öldü. Muhammed b. İlyâs'ın diğer oğlu Süleyman, 359'da (970) Mansûr b. Nûh'un yardımıyla Kirman'daki Belûç ve Kufslar'ı Büveyhîler'in baskısından kurtarmaya girişti. Ancak savaşta oğulları Bekir ve Hüseyin ile birlikte öldürüldü. Adudüddevle, oğlu Şerefüddevle Şîrzîl'i Kirman'a nâib tayin etti. İlyâsîler, daha sonra bölgeyi Büveyhî hâkimiyetinden kurtarmaya çalıştılarsa da başarılı olamadılar. İlyâsîler'den Hüseyin b. Muhammed b. İlyâs, Mekrân ve Kirman'da dağlıların isyan ettiğini öğrenince onlara katıldı (364/974). Ancak Cirüft'te Büveyhîler'in ordusuna yenilerek esir düştü. Bu olay üzerine Kirman tamamen Büveyhîler'in kontrolüne girdi ve böylece İlyâsîler ortadan kalkmış oldu.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi