16 Mart 1950 tarihinde çıkmaya başlayan derginin Ocak 1957'de yayımına ara verilmiş, 1964 yılı başında yeniden çıkmaya başlayıp 1980 yılı sonuna kadar devam etmiştir. Kurucuları arasında Mûnis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı, Gültekin Sâmanoğlu, Mustafa Necati Karaer, Yahya Benekay, Fikret Sezgin, Hasan İzzet Arolat ve Osman Fehmi Özçelik bulunmakla beraber yönetimi Mehmet Çınarlı'nın üzerinde kalmış ve dergi fiilen onun tarafından çıkarılmıştır.
Hisar'ın ilk sayılarında derginin çıkış amacını ortaya koyan herhangi bir açıklamaya rastlanmaz. Yıllar sonra bir radyo programı vesilesiyle yaptıkları konuşmada kurucular, kendilerini bir araya getirip dergi çıkarmaya yönelten şu ilkeleri açıklamışlardır: 1. Sanat bağımsız olmalı, yazar kalemini herhangi bir ideolojinin emrine vermemelidir. Sanatçı çevresiyle, içinde yaşadığı toplumun dertleri ve meseleleriyle ilgilenirken peşin hükümlere ve belli kalıplara bağlı kalmamalı, serbest olarak hareket etmelidir. 2. Sanat eseri millî bir karakter taşımalı, bir milletin edebiyatı o milletin ruhunu, mizacını ve özelliklerini yansıtmalıdır. 3. Sanatta yenilik eskiyle bütün bağları koparıp soysuzlaşmak demek değildir; sanatçı eskiyi tekrar etmemeli, fakat eskiden güç ve destek almalıdır. 4. Edebiyatın dili halkın konuştuğu yaşayan Türkçe'dir. Türk dilinin özleşmesine ve sadeleşmesine çalışılmalı, fakat Türkçeleşmiş, halka mal olmuş kelimeler dilden atılmamalı, dil ırkçılığı yapılmamalıdır (Hisar, sy. 38-39 [Şubat-Mart 1967]). Zamanla "Hisarcılar" adıyla anılan dergi mensupları, gerek açıkladıkları bu ilkeler gerekse dergide yayımladıkları yazı ve şiirlerle o yıllarda edebiyata büyük ölçüde hâkim olan sol ideolojiye, Batı kopyacılığına, geçmişe ait değerleri kabul etmeyen yıkıcılığa, sanatın alelâde politikaya bulaşmasına, dilde tasfiyecilik ve uydurmacılığa karşı çıkmışlardır.
Ülkenin sosyal meseleleriyle ilgili makaleler bulunmakla beraber dergide siyasî denilebilecek yazılara yer verilmemiş, hatta kurucularının siyaset, sanat ve edebiyat görüşleri doğrultusunda herhangi bir polemiğe de girilmemiştir. Genel olarak her konuda ılımlı bir yol tuttuğu söylenebilecek olan derginin ikinci yayımlanma devresinin ilk sayısında Mehmet Çınarlı bir başyazıyla, sanatı herhangi bir siyasî ideolojinin aleti olmaktan kurtarmayı hedef edindiklerini ifade etmiştir ("Yeniden Çıkarken", Hisar, sy. 76 [Ocak 1975], s. 3). Özellikle Mehmet Kaplan ve Cemil Meriç'in yazıları Osmanlı tarih ve medeniyetine, Batı kültürüne dengeli ve mutedil bir bakışla derginin kültür milliyetçiliğine dayanan, buna karşılık siyasî ve ideolojik olmayan fikir yapısını oluşturmuştur.
Yazılarının tamamı göz önüne alınınca bir fikir ve edebiyat dergisi özelliği gösteren Hisar'da güzel sanatların çeşitli meselelerine, plastik sanatlara, mûsiki bahislerine, sahne sanatlarına dair yazı ve tenkitlere de yer verilmiştir. İlmî araştırma ve inceleme makaleleri bulunmakla beraber daha çok yorum ve deneme tarzı yazılar ağırlıktadır. Yerli ve yabancı tiyatrolarla ilgili tenkit ve tanıtma yazılarıyla oyunlar üzerine aktüel kritikler Halit Fahri Ozansoy, Ömer Atila, Metin And, Ergun Sav ve Turgut Özakman tarafından kaleme alınmıştır. Hemen her sayıda Mehmet Çınarlı, Mehmet Kaplan ve Gültekin Sâmanoğlu'nun sanat ve edebiyatla toplum, devlet ve siyaset ilişkilerini ele alan yazıları bulunmaktadır. Mehmet Kaplan ayrıca Ruhi Çınar takma adıyla felsefî, Osman Okatan takma adıyla da siyasî denemeler yazmıştır. Dil konusunda dergide aşırı tasfiyeciliğe karşı açık bir tavır ortaya konmuş, yazarlarının çoğu yanlış kelimeler ve sadeleşme gibi meselelerde fikirlerini belirtmişlerdir. Ayrıca konuyla ilgili olarak Faruk K. Timurtaş'ın bir seri yazısı vardır. Genellikle yeni edebiyat dönemiyle ilgili tenkit, değerlendirme ve araştırmaların yer aldığı dergide divan şiiri üzerine Rüştü Şardağ yazılar kaleme almıştır. Cemil Meriç de yazı hayatına ilk defa Hisar'da "Hint ve Batı" adlı seri yazılarla başlamış (sy. 42, Haziran 1967), daha sonra "Fildişi Kule'den" başlıklı denemeleriyle devam etmiştir.
Dergide edebî metin olarak bazı hikâyelere karşılık pek çok şiir yer almıştır. Daha önce şöhret kazanmış şairlerin yanı sıra Hisar dergisinde birçok yeni şair yetişmiştir. Herhangi bir şekil ve tarza bağlı kalmaksızın muhteva olarak millî kültür çerçevesinde ve estetik değeri ön planda tutan şiirler dikkati çeker. Bazı tenkitçi ve edebiyat tarihçileri, bu şiirlerin ortak özelliklerini dikkate alarak "Hisar şairleri" adı verilen bir grubun varlığını benimsemiştir (derginin 25. yılı münasebetiyle kadrosunda yer almış 422 şairin listesi için bk. "Hisar'da Şiiri Çıkan Şairler", Hisar, sy. 213 [Haziran 1975], s. 30-32). Hisar'da Arif Nihat Asya, Mûnis Faik Ozansoy, Yusuf Mardin, Bekir Sıtkı Erdoğan ve Mehmet Çınarlı genel olarak aruzla, diğer şairler hece vezniyle ve serbest vezinle şiirler yazmışlardır.
14 Nisan 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı, Aydınlar Ocağı ve Türkiye Yazarlar Birliği'nin ortaklaşa tertip ettiği bir toplantıda derginin kuruluşunun 30. yılı kutlanmıştır. 1957-1964 yıllarındaki ara verme dışında yayımlandığı otuz yıl boyunca şeklini ve sayfa düzenini hemen hiç değiştirmeyen Hisar Aralık 1980 tarihli 277. sayısıyla yayımına son vermiştir. Hisar dergisinin çoğu şiir kitabı olmak üzere hikâye, roman, tiyatro ve incelemelerden meydana gelen yirmi dokuz kitaplık bir yayını da olmuştur.
Türkiye'nin önde gelen fikir ve sanat adamlarından birçoğunu sayfalarında bir araya getiren Hisar dergisi gençlere de rehber ve destek olmuş, Türk edebiyatına birçok yeni imza kazandırmıştır. Hisar'ın yayım hayatı boyunca yazı kadrosunda kurucu ve yöneticilerin yanı sıra 500'den fazla isim yer almıştır. Bunlardan Orhan Seyfi Orhon, Necmettin Halil Onan, Ziya Osman Saba, Halide Nusret Zorlutuna, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Külebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Osman Attilâ, Nüzhet Erman, Feyzi Halıcı, Şinasi Özdenoğlu, Nurettin Özdemir, Ahmet Tufan Şentürk, Hamit Macit Selekler, Ümit Yaşar Oğuzcan, Sedat Umran, Rıza Polat Akkoyunlu, İsmail Gerçeksöz, Yavuz Bülent Bakiler, Ayla Oral, Türkân İldeniz, Coşkun Ertepınar, Talât Sait Halman, İbrahim Minnetoğlu, Mehmet Zeki Akdağ, Ali Naili Erdem, Kerim Aydın Erdem, Yılmaz Aybar, Necdet Bingöl, Ayhan Kırdar, Bahattin Karakoç, Mustafa Miyasoğlu, Beşir Ayvazoğlu ve Muhsin İlyas Subaşı şiirleriyle; Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Faik Baysal, Emine Işınsu, Muhtar Tevfikoğlu, Şevket Bulut ve Mustafa Kutlu hikâyeleriyle; Remzi Oğuz Arık, Malik Aksel, Suut Kemal Yetkin, Orhan Şaik Gökyay, Selâhattin Batu, Mehmet Önder, Yusuf Mardin, Feyzi Halıcı, Cahit Okurer, Ahmet Kabaklı, Enver Behnan Şapolyo, Cahit Tanyol, Yahya Akengin, Nurettin Sevin, M. Şakir Ülkütaşır, Erol Güngör, Mehmed Çavuşoğlu, Necmettin Hacıeminoğlu, Reha Oğuz Türkkan, Sabahattin Engin, İnci Enginün, Necmettin Turinay, Abdullah Uçman, Durali Yılmaz ve M. Halistin Kukul deneme, inceleme ve eleştiri tarzındaki yazılarıyla dergide yer almışlardır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi