21 Nisan 1910 - 25 Ekim 1912 tarihleri arasında farklı boyutlarda, çeşitli aralıklarla, bazan ismi değiştirilerek yayımlanan Hikmet, yazılarının çoğu Şehbenderzâde Ahmed Hilmi tarafından yazıldığı için onun adıyla özdeşleşmiş bir gazetedir. II. Meşrutiyet'in ilânından bir müddet sonra 23 Zilkade 1326 (17 Aralık 1908) tarihinden itibaren haftalık İttihâd-ı İslâm dergisini çıkaran Ahmed Hilmi, bu derginin 18. sayıda (23 Nisan 1909) kapanması üzerine bir süre bazı gazete ve dergilerde yazmış, 11 Rebîülâhir 1328 (21 Nisan 1910) tarihinden başlayarak haftalık Hikmet gazetesini yayımlamıştır. Önceleri değişik matbaalarda basılan gazete, Şehbenderzâde'nin kendi matbaasını kurmasıyla 3 Kasım 1910 tarihli 29. sayısından itibaren Hikmet Matbaası'nda basılmıştır. Perşembe günleri çıkan gazetenin başlık yazısı altında "i'tisâm" âyetinden (Âl-i İmrân 3/103) alınmış "va'tesımû ve lâ teferrekū" ibaresi ve yanında da "İttihad hayattır, tefrika memattır" cümlesi yer almaktadır.
Gazetenin yönetime karşı henüz açık bir muhalefete geçmediği bu dönemde sayfalarında fikrî yazı ve tefrikalar yer almıştır. "İcmâl-i Siyâsî, Hikemiyat, İçtimâiyat, İktisâdiyat, Felsefe-i Asır, Tasavvuf-ı İslâmî" başlıkları arasında başlıca şu yazılar dikkati çeker: "Tasavvuf-ı İslâmî ve Fünûn-ı Cedîde ve Felsefe", "Bâtınîler: İblis İzzeddin Behmen", "Din, Hikmet ve Fen Karşısında Feminizm", "Âlem-i İslâm'ın Zaaf ve Kuvveti", "Edebiyyât-ı Mutasavvıfâne".
Yazılardan çoğunun muharriri olan Ahmed Hilmi'den başka gazetede Yunus Nâdi (Abalıoğlu), Ömer Fevzi (Mardin), Ali Haydar, Ahmed Hamdi (Akseki), Ahmed Agayef (Ağaoğlu), Şerefeddin (Yaltkaya) gibi bazı yazarların makaleleri de bulunmaktadır. Pek çok sayıda ise yarım sayfa hacminde Farsça bir makale yer almıştır. İstek üzerine bazı sayıları ikinci defa basılan Hikmet Girit için, Batılı bir yazarın İslâm dinine ve peygamberine haksız yere dil uzatmasına karşı ve Almatu (Almatı) felâketzedegânına yardım amacıyla fevkalâde nüshalar çıkarmış, ayrıca Osmanlı donanmasını güçlendirmek için çeşitli yardım kampanyalarını teşvik etmiştir. Gazete kısa zamanda Osmanlı toprakları dışındaki İslâm ülkelerinde de büyük ilgi görmüş ve bu ülkelerden gelen müslüman seyyahlar matbaayı ziyaret etmişlerdir. Hikmet, 74. sayısında yayımlanan (14 Eylül 1911) "Halife ve Padişahımız Hazretlerine, Hey'et-i Teşrîiyye ve İcrâiyyeye Açık Arzıhal" başlıklı yazıdan dolayı 77. sayıdan (28 Eylül 1911) sonra kapatılmıştır.
Şehbenderzâde Ahmed Hilmi bu arada, ilk sayısını 26 Ağustos 1911'de çıkardığı Millet ile Musâhabe adlı günlük bir gazete yayımına girişmiştir. On beş sayı yayımlanan bu gazete ile muhalefeti sertleşen Ahmed Hilmi'nin bundan sonraki gazetelerinde konuların ağırlığının giderek siyasete doğru kaydığı görülmektedir. O haftalık Hikmet henüz kapanmadan aynı ad altında 9 Eylül 1911'den itibaren günlük bir gazete çıkarmaya başlamıştı. Ancak gazete, iktidardaki İttihat ve Terakkî Fırkası'na karşı yaptığı sert tenkitleri sebebiyle bir buçuk ay içinde beş defa kapatılmış ve her defasında kısa sürelerle ve farklı adlarla yeniden çıkmıştır. Böylece 14. sayıda kapanan günlük Hikmet yerine 24 Eylül 1911'de mizahî karakterde Coşkun Kalender adıyla bir, 27 Eylül'de Münakaşa adıyla iki, 2 Ekim'de Kanad adıyla beş, 8 Ekim'de Nimet adıyla iki sayı çıkıp kapatılan dergileri yayımlayan Ahmed Hilmi, 9 Ekim 1911'de dergisi ve matbaası süresiz kapatılarak önce Kastamonu'ya, oradan da Hüdâvendigâr (Bursa) vilâyetine sürülmüştür. On ay sürgünde kaldıktan sonra İttihatçılar'ın iktidardan uzaklaştırılması üzerine affedilip İstanbul'a dönen Ahmed Hilmi 1 Ağustos 1912'de Hikmet'in 1. sayısını yine günlük gazete olarak yayım hayatına koymuşsa da 25 Ekim 1912 tarihli 84. sayısıyla gazete kendiliğinden kapanmıştır (gazetede yer alan bazı yazıların konuları ve özetleri için bk. Ekici, s. 94-115).
Ahmed Hilmi bu gazetelerde A. H., F. A. H. kısaltmaları ve *** işaretinden başka tasavvufî yazılarında Şeyh Mihridîn Arûsî, mizahî yazılarında Coşkun Kalender ve Kalender Gedâ Özdemir, millî ve hamâsî şiirlerinde Özdemir gibi takma adlar kullanmıştır. Bilhassa Özdemir imzalı şiirleriyle Türk-İslâm birliğine, hatta Ziya Gökalp'ten önce zımnen bir Turan ülküsüne yaklaşan Şehbenderzâde'nin Hikmet gazetesi, döneminin siyasî akımlarından Türkçülüğe ilgisiz kalmamakla beraber ağırlıklı olarak İslâmcılık akımının önemli yayım organlarından biri olmuştur.
Hikmet'in ilk dönemine ait tam koleksiyonu Hakkı Tarık Us ve Beyazıt Devlet kütüphanelerinde mevcuttur. Bu dönemden sonra kapanmaları ve yeniden çıkışları ile adı ve sayı sıralaması karışıklık gösteren gazete, bazı eksiklerle Hakkı Tarık Us Kütüphanesi ve İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda bulunmaktadır. Yine Şehbenderzâde'nin çıkardığı İttihâd-ı İslâm da İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı'ndadır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi