Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirecek anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulacağı 16 Nisan referandumuna 46 gün kaldı. Türkiye'nin değişik illerinden gelen davetlere icabet etmeye çalışarak yeni anayasa, 15 Temmuz darbe girişimi ve yeni Türkiye ile ilgili fikir alışverişlerinde bulunuyorum.
En başta medyanın ve anket şirketlerinin sürekli köpürttüğü "kararsızlar" mevzusunun hiç de kâğıt üzerindeki durduğu gibi durmadığını, insanların çoğunun kararını verdiğini tahmin ediyorum. Bu 'kararsızlar' konusunun üzerinde ısrarla durulmasının da manipülasyon olduğunu düşünüyorum.
Referandumda 'hayır' diyeceğini söyleyenler olduğu gibi bunun çok çok üzerinde kararının 'evet' olacağını söylüyor insanlar. Gözlemlediğim kadarıyla sahada, Başbakan Yıldırım'ın dediği gibi "kararımız net, oyumuz evet" durumu var daha çok.
***
Tamam, ülkenin çok yoğun siyasi gündemi var ama mikro ölçekte her ilin de kendine özgü sorunları ve gündemi var. İki gün önce Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun'un davetiyle Kilis 7 Aralık Üniversitesinde "Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi" konulu panelde Kilisli gençlerle buluştuk. Oldukça verimli geçen panelde öğrencilerden konu ile ilgili yaklaşık 100'e yakın soru geldi. Doç. Dr. Ruhat Yaşar ve ben vakit yettiğince soruları cevaplamaya çalıştık.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi'nin kampüsü gerçekten modern ve güzel bir kampüs ve öğrenciler üniversitede 2 liraya yemek yiyebildikleri için gayet memnun. Sohbet ettiğim hocalar; kuruluş geliştirme desteği yetersizliğinin bir sorun teşkil ettiğini ve bu konuda desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Panelin ardından Kilislilerle uzun uzun sohbet etme fırsatı yakaladım. Kilisliler geçen yıl DEAŞ terör örgütünün Kilis'e yönelik saldırılarının travmasını tam olarak atlatabilmiş değil. Herkesin birinci gündemi bu. Fakat o saldırılarla ilgili dehşet verici iddialar var.
Bu iddialardan biri Semih Terzi ile ilgili. FETÖ'cü alçakların 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde, şehit Ömer Halisdemir'in alnından vurduğu FETÖ'cü Semih Terzi'nin Kilis'te görev yaptığı 6 ay boyunca DEAŞ'a koordinat vererek Kilis'i bombalattırdığı öne sürülüyor.
Kilisliler, DEAŞ'ın sürekli Kilis Devlet Hastanesi'ni vurduğu hatta dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Kilis'te iken Hükümet Konağı'nın çevresindeki üç noktanın terör örgütü tarafından roketle vurulduğunu hatırlatıyor.
Medyaya da yansıyan bu iddiaları dile getiren Kilisliler, Terzi'nin sınırda görevli olduğu 6 ay boyunca "Hükümet sizi koruyamıyor" algısı oluşturmak için şehri bombalattırdığını ifade ediyor. Zaten Semih Terzi gelmeden önce DEAŞ'ın attığı ve hep boş arazilere düşen roketler Terzi kentten ayrıldıktan sonra da kesilmiş.
***
Bizler İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de vs. Kilis'in yaşadığı travmayı maalesef yeterince algılayamamışız ama Kilis yavaş yavaş ayağa kalkıyor.
Kilis'e yönelik bu saldırılarda 22 kişi şehit oldu. O dönemde, ilkokulların bahçelerine roketler düştü, yüzlerce çocuk ölümden döndü. İnsanlar sokağa çıkamadı, esnaf kepenk kapattı, başka şehirlere göçler yaşandı. Özellikle hamile kadınlar çok zor atlatmış bu süreci hatta bazıları düşük yapmış.
Kilis şimdi yaralarını sarıyor. Kilis'te ekonomi yeniden canlanmış. Sokaklar cıvıl cıvıl. Esnafın işleri açılmış. Özellikle Suriye'den gelen taş ustalarının da katkısıyla parklara örülen duvarları görmenizi isterim.
Suriye'deki savaşta anne-babasını kaybetmiş öksüz ve yetim çocuklar için "Yetim Evleri" açılmış. Kimsesi olmayan kadın ve çocuklara ev tutulup bütün ihtiyaçlarını karşılıyor hayırseverler. Ben de bu evlerden birini ziyaret ettim. Bizim milletin ne kadar büyük bir millet olduğunu bir kez daha gözlemledim.
Ensarın başkenti Kilis, kendi nüfusundan fazla sığınmacı barındıran kent olarak dünyada tek. Velhasıl, Kilis umut dolu. Darbelere, teröre, sıkıntılara karşın geleceği için de "Evet"te kararlı…
KILIÇDAROĞLU BİLMİYOR MU?
NOT: Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında Suriye'de destan yazan Mehmetçiği rencide edecek sözler sarf etti. "Bizim çocuklarımız Suriye için Suriye'de şehit oluyorlar" dedi. "Suriyeliler için referanduma gitmeye var mısınız?" diye sordu. Bir kez daha yerini yurdunu terk edip savaştan kaçan mazlum Suriyelileri hedefe koydu. Hala "Suriye'de ne işimiz var" diyor. Bunun adı vatan savunması. Bilmiyorsanız sorun siz de sayın Kılıçdaroğlu. Sadece Kilis'e 80'den fazla roket düştü.. Gidin sorun Kilislilere o roketler atılırken neler yaşadıklarını neler hissettiklerini. Gidin sorun canlı bombalarla şehit edilenlerin ailelerine, gidin sorun Reina'da katledilen insanların ailelerine… Gidin sorun, vatan savunmasının ne anlama geldiğini….