Genel cerrahide teknolojinin gelişmesiyle birlikte hem hekimin hem de hastanın konforu açısından pek çok yeni yöntem kullanılıyor. Bunlardan biri olan laparoskopik cerrahi yönteminde ameliyat yapılan bölgede açılan deliklerden sokulan kamerayla giriliyor ve bu yöntemde açık ameliyattaki gibi hastanın karnı büyük kesilerle yarılmadığı için daha az cerrahi stres yüklüyor.
15-20 santim uzunluğunda kesiler yerine en fazla 15, en küçük de 5 milimetrelik borularla, açılan bölgeye giriliyor. Bu yöntemde oluşturulan hasar ve ameliyat sonrası gelişecek reaksiyonların daha az olduğunu, hastaların daha az ağrı hissettiğini belirten Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Günal, "Çağın en önemli salgınlarından biri obezitedir. Tıbbi tedaviyle ya da hayat tarzı değişiklikleriyle obeziteden kurtulamayan hastaların tedavisinde uygulanabilecek yöntemlerden biri de laparoskopik obezite cerrahisi. Bu yöntem Türkiye'nin plastik cerrahiden sonra sağlık turizmindeki en önemli kalemlerinden bir tanesi. Türkiye'nin obezite cerrahisinde başarı oranı dünyanın pek çok yerinden önde" şeklinde konuştu.
OBEZİTE AMELİYATINDA YÜZDE 95 BAŞARI
Obezitenin bir hastalık olduğunu vurgulayan Günal, şunları söyledi: "Vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan morbit obez hastaları ameliyat ediyoruz. Hastalar bu ameliyatlardan sonra şeker, tansiyon gibi yan hastalıklarından da kurtulabiliyorlar. Bu hastaların ameliyattan önce mutlaka diyet denemiş ya da hayat tarzlarını değiştirmeye çalışmış olmalarını bekliyoruz. Kliniğimizde bine yakın hasta ameliyat ettik ve yüzde 95 oranında başarılı olduk. Başarı oranımızı da ilk 2 yılda fazla kilolarının yüzde kaçını verebildikleriyle ölçüyoruz. Hastalara bu ameliyatların riskli ameliyatlar olduğunu öncesinden mutlaka söylüyoruz."
"AMELİYATLA BİRLİKTE YENİDEN DOĞDUM ŞU AN 1,5 YAŞINDAYIM"
Çocukluğundan beri fazla kilolu olan Caner Sarıboğa (34), hayatı boyunca diyet yapmaya ve zayıflamaya çalıştı ama her seferinde kilo aldı. Annesinin şeker ameliyatından sonra obezite ameliyatı olmaya karar verdi. Ameliyata girmeden önce 128 kiloydu ve ameliyattan sonra ilk iki ayda 25 kilo verdi. Şu an 75 kilo olan Sarıboğa, ameliyat sonrası yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Çocuklarıma vakit ayıramıyordum onlarla oyun oynayamıyordum, hemen belim ağrıyordu. Bu ameliyatla beraber kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum ve şu an 1 buçuk yaşındayım. Evde çocuklarımla geçirdiğim neşeli vakit beni daha mutlu ediyor. Obezite hastalığıyla mücadele eden herkese spor ve diyetle kurtulamadılarsa son çare olarak bu ameliyatı tavsiye ediyorum. Şu an spora gidiyorum, günde 6 öğün yiyorum. Yeni bir hayat biçimi belirledim kendime. Öz ablam sosyal medyadaki fotoğrafımı gördüğünde tanıyamamış. Beni arayıp söyleyince çok mutlu oldum. Eskiden kendime kıyafet almak için bir sürü mağaza dolaşırdım ama şimdi istediğim yerden alıp çıkıyorum. Eski elbiselerimi ibretlik olsun diye saklıyorum, arada bakıp bir daha oraya dönmemek için ibret olsun diye" şeklinde konuştu.
6 AYDA 120 KİLODAN 70 KİLOYA DÜŞTÜ ŞEKERDEN KURTULDU
Şeker hastalığını yenmek için obezite ameliyatı olmaya karar veren Merve Saka (32), Kocaeli'de yaşıyor. 120 kilo olan Saka, Marmara Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne obezite ameliyato için başvurdu. Ameliyat olduktan sonra 6 ayda 50 kilo vererek 70 kiloya düştü ve şeker hastalığından kurtuldu. Kendisini kiloluyken de çok mutlu ve özgüvenli olarak tanımlayan Saka, "Bu ameliyatı olduktan sonra kendime güvenim daha da arttı, insanların bana bakışı değişti. Şekerinden, tansiyonundan kurtulmak isteyen herkesi buraya davet ediyorum. İnsanlar sosyal medyadan beni bulup ameliyatın nasıl olduğunu soruyor. Kendimi 18 yaşında bir genç kız gibi hissediyorum. Düğünümde de kiloluydum o yüzden eşime 15'inci yıldönümümüzde tekrar gelinlik ve damatlık giyelim diyorum. Hiçbir komplikasyon yaşamadım, ameliyat sonrasındaki süreç de çok rahat geçti. Obezite bir hastalık ve bu hastalıktan kurtulduğum için çok mutluyum" dedi.