Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş, araştırmaların Covid-19 enfeksiyonunun kalp ve damar sağlığı üzerinde kalıcı etkileri olabileceğini ortaya koyduğunu söyledi. Bozbaş, kalp damar hastalarının sağlıklarını korumak için birtakım önlemler almalarını, salgından korunurken de stres yaşamamalarının önem taşıdığını belirterek, "Kalp damar hastalıkları ülkemizdeki ve dünyadaki hayat kayıplarının en sık görülen nedenidir. Covid-19 ise, dünyanın yaklaşık 1 yıl önce tanıştığı ve maalesef pandemiye neden olan yeni bir hastalıktır. Biri eski, diğeri yeni iki sık görülen ve insan hayatını tehdit eden hastalığın bir araya gelmesi hastalar açısından yüksek risk oluşturmakta ve hatta ölümcül olabilmektedir. Covid-19 virüsü akciğerlerle sınırlı kalmayıp diğer organları da tutmaktadır. Buna tıbbi olarak 'sistemik tutulum' adı verilmektedir. Örneğin, hormon salgılayan tiroid bezi bile bu virüsten etkilenmektedir. Bu kapsamda, kalp ve damarlar da en çok hedef alınan organlardandır" diye konuştu.
'COVİD-19 KALP KASINDA İLTİHABA NEDEN OLABİLİR'
Prof. Dr. Bozbaş, Covid-19 enfeksiyonun akciğerlerde zatürreye neden olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Etkilenen akciğer dokusu önemli boyutta olduğunda kanın oksijenlenmesi bozulur. Kanda oksijen düzeyinin düşmesi kalbi yorar. Bu durumda kalbin iş yükü artar, kalp krizi tetiklenebilir ve kalp yetmezliği gelişimine neden olabilir. Covid-19 enfeksiyonunun iyi bilinen etkilerinden biri de damar içinde, hem toplardamar hem de atardamarlarda, pıhtı oluşumunu tetiklemesidir. Toplardamarda oluşan pıhtı akciğerlere kadar ilerleyerek akciğer damarının pıhtı ile tıkanmasına neden olabilir. Bu duruma akciğer embolisi adı verilmektedir. Akciğer damarını tıkayan pıhtı büyük olursa hayati risk oluşturabilir. Atardamarda pıhtı oluşması ise kalp krizi ile sonuçlanabilmektedir. Covid-19 virüsü doğrudan kalp kasında iltihabi duruma neden olabilmektedir. Miyokardit denilen bu durumda kalp kasının kasılma gücü bozulmakta ve kalp yetmezliği gelişebilmektedir. Covid-19 virüsü nedeniyle kalpte ritim bozuklukları görülebilmektedir. Kanda oksijenin düşmesi, damar içinde pıhtı oluşumu ve kalp kasının virüs ile tutulumu sonucu kalbin elektriksel sisteminde bozukluklar meydana gelebilmektedir."
'KALP DAMAR HASTALARI MEVCUT İLAÇLARINA DEVAM ETMELİ'
Salgın sürecinde kalp damar hastalarının mevcut durumda almakta oldukları ilaçlara aynı şekilde devam etmeleri gerektiğini ifade eden Bozbaş, şunları kaydetti:
"Hastalar bazı duyumlara dayanarak ilaçlarını kesmemeliler. Örneğin, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, kolesterol nedeniyle verilen ilaçlar bu süreçte de muntazam bir şekilde kullanılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus hareketsiz kalmamaktır. Dışarı çıkma yasağı olan zamanlarda ev içinde günlük 30-60 dakika ter atacak şekilde egzersiz yapmalılar. Egzersiz hem kalp sağlığı, hem genel sağlık, hem de psikolojik rahatlama açısından oldukça faydalıdır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye de sahiptir. Bu nedenlerle egzersizin virüse karşı çok yönlü bir koruma sağladığı unutulmamalıdır. Bu dönemde ideal kilonun korunmasına özen gösterilmelidir. '4 İYİ' formülü uygulanmalıdır. Yani iyi dinlenilmeli, iyi beslenilmeli, iyi sıvı alınmalı ve iyi düşünülmelidir. Stres altındayken nabız yükselir ve tansiyon dalgalanır. Kalp ve damar sağlığı bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Tüm bu etkiler göz önünde bulundurularak gereksiz stresten kaçınılmalıdır. Ülkemiz ve tüm dünya Covid-19 pandemisi sürecinden geçiyor olsa da tüm dünyadaki hayat kayıplarının ilk sıradaki sebebi hala kalp damar hastalıklarıdır. Bu nedenle, pandemi döneminde kalp sağlığı ihmal edilmemelidir."