Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, zehirli guatr hastalığına bağlı oluşabilecek Graves hastalığına ilişkin uyardı. Doç. Dr. İlhan, Graves oftalmopatisi denen ve en çok gözleri etkileyen hastalığa dikkati çekerek "Bu hastalıkta gözlerde ileri doğru fırlama, göz kapağında kapanmama, göz kapaklarında şişlik, kızarıklık ve ödemle karakterli gözün iltihabi tutulumu görülebilir" ifadelerini kullandı.
"GÖZ TUTULUMU İLTİHABA BAĞLI OLUŞUR"
Göz tutulumunun zehirli guatr olan hastaların korktuğu konulardan biri olduğuna değinen Doç. Dr. İlhan, şöyle devam etti: "Göz tutulumu çok şükür ki zehirli guatrlı hastaların sadece yüzde 20 ila 25'inde görülür. Göz bozukluğu gelişen hastaların da yüzde 5'inde ciddi derecede tutulum vardır. Gözlerde dışarı doğru çıkmanın sebebi çoğu zaman gözdeki iltihaba bağlı ödemdir. Tutulum derecesini belirlemek için göz doktorlarının kullandığı özel ölçüm yöntemleri vardır. Bazı vakalarda görüntüleme yöntemleri ile tutulum derecesi ve tutulan dokular daha iyi belirlenebilir."
"EN BÜYÜK RİSK SİGARADAN KAYNAKLANIYOR"
Doç. Dr. İlhan, zehirli guatrda gözlerde ileri fırlamayı etkileyen faktörleri ise şu şekilde değerlendirdi: "Genetik olarak ailesinde Hashimato, Graves hastalığı gibi tiroit bozuklukları olan bireylerde tiroit hastalıklarına yakalanma oranlarının daha yüksek olduğu bilinen bir gerçek. Bunun yanında kadınlarda hem Graves hastalığı hem buna bağlı göz bozukluğu daha sık görülür. Ancak sebebi bilinmeyen bir şekilde erkeklerde göz tutulumu olduğu zaman kadınlara göre daha şiddetli seyredebilir. Göz tutulumunda en net tanımlanmış risk faktörlerinden biri sigara içimidir. Sigara içenlerde göz tutulum riski içmeyenlere göre 2.2 kat artmış bulundu. Ek olarak atom tedavisi (radyoaktif iyot) uygulaması sonrası göz tutulum riski arttığı için, göz tutulumu olan zehirli guatrlı hastalara atom tedavisi önerilmemektedir. Diğer etkisi kanıtlanmış risk faktörleri olarak ileri yaş ve stres sayılabilir."
"STRESTEN KAÇININ"
Zehirli guatr hastalarının nelere dikkat etmesi gerektiğine ilişkin Doç. Dr. İlhan, şu tavsiyelerde bulunarak sözlerini noktaladı: "Hastaların tedavi ve takiplerini aksatmamasının yanında hormon düzeylerinin normal sınırlarda tutulması önemlidir. Özellikle hastalığın aktif dönemlerinde iyotsuz beslenmeye dikkat edilmelidir. Sigara ve stresin hem zehirli guatr hem de tiroit kanserini arttırdığı bilinmeli, bu durumlardan kaçınılmalıdır. Tiroit bezi belirli aralıklarla muayene edilmeli, tiroit nodüllerinin yaklaşık 3'te 1'inin muayenede elle tespit edilemeyeceği bilinmeli. Gerekli durumlarda tiroit ultrasonografisi yapılmalıdır. Hasta tiroit bezi bölgesinde kendisi kitle tespit etmesi durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurmalıdır."