Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MUHİTTİN ATAMAN

Jeff Bezos’un telefonunun hacklenmesi: Yeni bir Bin Selman operasyonu mu?

Dünyanın en zengin insanı olarak bilinen Jeff Bezos bu hafta farklı bir bağlamda haberlere konu oldu. Bezos'un telefonunun Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman (MBS) tarafından hacklendiği ve telefonundaki bilgilerin çalındığı Batı medyasında tartışıldı. İki Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisinin araştırmasına göre MBS WhatsApp üzerinden zararlı bir dosyaya erişimi sonucunda Bezos'un telefonundan ciddi anlamda veri elde etti. Suudi yönetimi adına Kaşıkçı cinayetinden de sorumlu tutulan MBS'nin danışmanı ve Kraliyet Divanı eski müsteşarı Suud el-Kahtani'nin operasyonu organize ettiği öne sürüldü. Yine iddialara göre, İsrail kökenli NSO Group ile İtalyan menşeli casus yazılımcısı Hacking Team de operasyonda rol oynamış.

Dikkat çeken bir husus bir süre Bezos'un güvenlik başkanı olarak çalışan ve aynı zamanda Enquirer gazetesinin genel müdürü olan De Backer'in MBS ile yakın ilişkiler ve etkileşim içinde olduğudur. De Backer'in yöneticisi olduğu Enquirer gazetesinin geçen yıl Bezos'un Lauren Sanchez isimli bir kadınla meşru olmayan ilişkisini belgeleyen fotoğraflar göndererek Bezos'a şantaj yapması durumu daha ilginç hale getirmektedir.

Hacklenme konusunu daha anlamlı kılan ise Bezos'un Suudi Arabistan yetkilileri tarafından öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın yazarı olduğu Washington Post gazetesinin sahibi olmasıdır. İddialara göre MBS, Kaşıkçı'yı öldürmeyi önceden planlamış ve Bezos'a ait bilgileri şantaj olarak kullanmak ve cinayetin üstünü örtmek için kullanmak istemiştir. Kaşıkçı cinayetini ve hala ortada olmayan cesedini araştıran BM yetkilileri Agnes Callamard ve David Kaye de Suudi yönetiminin ele geçirdiği bilgileri susması için Bezos'a karşı kullanmaya çalıştığına dair bulgular elde ettiklerini açıklamıştır.

Bilindiği üzere Washington Post gazetesi, personeli olan Kaşıkçı'nın cinayetinin gündemde kalmasını ve konunun kapanmamasını sağlamıştır. Washington Post'un çabalarının da etkisiyle BM Suudi Arabistan'a baskı uygulamış ve sonucunda Suudi Arabistan Kaşıkçı davasında beş kişiye idam ve üç kişiye hapis cezası verdiğini duyurmuştur. Fakat Suudi yönetiminin yargılama süreci hakkında uluslararası kamuoyuna herhangi bir gerekçe açıklamaması ne gazeteyi ne de dünya kamuoyunu tatmin etmiştir. Bunun üzerine Washington Post da konu hakkındaki soruşturmasını derinleştirmiştir.

Soruşturmayı yürüten BM yetkilileri ABD hükümetini ve uluslararası mercileri soruşturmaya katılmaları çağrısında bulundular. Ancak ABD dahil Batılı devletlerden Suudi Arabistan ile ticari ilişkileri dolayısıyla bugüne kadar herhangi bir olumlu bir cevap gelmedi. ABD Başkanı Trump'ın damadı ve Ortadoğu özel temsilcisi Jared Kushner'in de MBS ile yakın ilişkiler içinde olduğu ve sıklıkla WhatsApp üzerinden haberleştikleri bilinmektedir. Konuyu ABD açısından daha ilginç kılan bu durumda kamuoyu iki sorunun cevabını merak ediyor: Kushner'in telefonu da hacklenmiş mi, ABD yönetimi konuyu nasıl ele alacak?

Farklı ülkelerden ve şirketlerden yardım alan Suudi yönetimi benzer operasyonları Batılı ülkelerde yaşayan Suudi muhaliflerine yönelik de yaptığı ve bu yolla Suudi muhalifleri kontrol altında tutmaya çalıştığı ifade edilmektedir. Bezos'un telefonunun hacklendiği dönemde en az dört Suudi muhalifinin (Kanada'da yaşayan ve geniş bir sosyal medya takipçisine sahip olan Ömer Abdülaziz, Uluslararası Af Örgütü için çalışan ismi verilmeyen bir araştırmacı, Londra'da yaşayan bir insan hakları aktivisti Yahya Asiri ve İngiltere'de Suudi yönetimini eleştiren bir YouTuber olan Ğanem Masarir) de telefonlarının benzer yöntemlerle hacklendiği rapor edilmiştir.

Jezz Bezos'un telefonunun hacklenmesi Suudi yönetiminin sadece Suudi diasporasına karşı değil kendisini eleştiren ve dolayısıyla kendisine tehdit olarak gördüğü herkese karşı farklı şekillerde operasyonlar yürüttüğünün bir göstergesi olarak okunmaktadır. Yakın gelecekte Suudi yetkililerin bu illegal operasyonlarının Batı kamuoyunda Suudi karşıtı bir dalgaya yol açması ve Batılı hükümetlerin politikalarını etkilemesi kuvvetle muhtemeldir. Dolayısıyla bundan böyle Suudi yetkililerin kapılar ardında siyaset yapması daha zor olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA