Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Bu şeftali Satürn'den!

'Zarfa değil mazrufa bak' sözünün en hakkını veren meyve, yassı şeftali olmalı. Şekilsizliğinin ve fazla beyaz teninin albenisizliğinin aksine, öyle benzersiz bir koku ve tada sahip ki, normal şeftali dünyalıysa, bu başka bir gezegenden herhalde. Tevekkeli değil, İngilizcede 'Saturn Peach' deniyor!

Şeftali, zaten takdir ettiğimiz bir meyve. Elimizden kolumuzdan akıtarak yiyelim, reçeline bayılalım, turtalarda pastacı kremasıyla uyumuna hayran olalım; yazı bu kadar sevme sebeplerimizden biri kendisi.
Ayrıca da şeftaliye bayılmayan olabilir aranızda ama öpücük sevmeyeniniz var mı? Halk şiirinde sevgiliden istenen öpücük olarak kullanılıyor şeftali (Biraz daha ileri gittiği de oluyor evet ama biz şimdilik öpücükle yetinelim).
"Gevherî der varam yârin yanına / Yüzümü de sürem hâk-i pâyına / Bir şeftali versen şu ben kuluna / Al yanaktan nen eksilir, nen gider" diyor mesela tahmin edeceğiniz gibi Gevherî.
Karacaoğlan'ı mı sordunuz? Olmaz mı: "Şeftali isterim mahrum gönderme / İki leblerinden bir gerdanından / Gönül Hak evidir sakın söndürme / İki leblerinden bir yanağından" Bu arada 'leb', dudak demek diye not düşelim bilmeyene...

ŞEFTALİ GÜZELİĞİ
Editörlüğünü Emine Gürsoy Naskali ile Dilek Herkmen'in yaptığı Meyve Kitabı'nda (Kitabevi) "Kıbrıs Türk Mânilerinde Meyve Duygusallığı" diye şahane bir yazı var. Prof. Dr. Bülent Yorulmaz yazmış. Ki Lefkoşa'daki Yakın Doğu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı kendisi.
"Şeftali nelere simge olmamış ki" diyor ve şöyle anlatıyor: Eğer sevdiğinde biraz gönlü varsa insanın, önce sıkça mektup yazmalı, sonra sırtının ağrımaması için sevdiğini yalnız yatırmamalısın, çünkü yârin şeftali gibi güzelliği ve tadı bütün dertlere derman! Hele bir de esmerse tadına asla doyulmaz. Eğer sevdiğiniz bu tattan vermeyi esirgerse, hiç düşünmeden annesine postalayabilirsiniz. O hiç büyüklenmeden kırmızı yanaktan bir şeftali vermeli ve canınızdan usandırmadan nikâhta karar kılınmalı..."
Neye dayanarak söylüyor hoca bunları? Kendiliğinden mi? Hayır:
"Şefdali kesdim beyaz / Denizden eser ayaz / Bende göynün varısa / Megdubuma cevab yaz"
"Şeftali sata sata / Yare laf ata ata / Yârim sırtım ağrıdı / Yalnız yata yata"
"Mudfag içi deyirmi / Yâr benim deyil mi? / Yârin şeftalisi / Derde derman deyil mi?"
"Çiy südden gaymag olmaz / Esmere doymag olmaz / Eyil bir şefdali ver / Yolcuyum durmag olmaz"
"Bu sözüm ağnayana / Gelmez oldun bu yana / Bir şeftali vermessan / Govlayacam anana!"
"Şarab işdim gabagdan / Sarfoş oldum sabahdan / Bana bir şeftali ver / Gırmızı yanagdan"
"Şeftali çiçeği al / Oldu gözüme hayal / Ben canımdan usandım / Bir nikâh eyle de al"
Eveeet, bilmecemizi de sorup artık bugüne gelelim: Üstü hafif tüylüdür / Yemişlerin gülüdür / Âşıklara lezzeti / Türlü cinas söyletir."

MÜHİM OLAN İÇ GÜZ ELLİĞİ!

Bu kadar güzellemeler düzülen, sevgilinin busesi kadar tatlı bulunan, şahsen de bayıldığım 40 küsur yıllık tanıdık şeftaliyi bir anda boşlayacağım, onu bir benzeriyle, daha doğrusu adaşı ama benzemeziyle aldatacağım aklıma gelmezdi doğrusu.
Şöyle oldu: Evimizin ender ve egzotik sebze meyve sorumlusu Murat, elinde yamru yumru üç 'şey'le çıkageldi. Şekilsiz amma ve lakin çok leziz olduğunu söylediği şeyler; kafasına darbe yemiş, adeta sıkıştırılmış, feleği şaşmış üç gariban şeftaliydi...
Sonrası Nirvana! Aman Allahım! Zarfa değil mazrufa bakmalıydık. Önemli olan iç güzelliğiydi!
Biçimsiz ama olağanüstü kokulu 'yumru'lar, efsanevi yassı şeftaliydi. İçi beyaz, tadı reçeldi.

YARMA OUT, YASSIİN!
Şeftaliyle delirmek... Günlerdir evdeki hal anca böyle özetlenir. Ama yalnız değilim; yassı şeftalinin sevdalısı çok. 'Geç buldum çabuk kaybettim' ihtimalini düşündürüp korkutuyorlar hatta; Ege'de yıllardır yetişen bu türün kaybolmakta olduğunu söyleyerek...
'İncir Şeftalisi' de deniyormuş; ne kadar tatlı olduğunu vurgulamak için olsa gerek. Markette 'Japon Şeftalisi' adıyla satıldığını da gören olmuş. Ne zamandır pazara gitmedim ama bizim matrak pazarcılar 'UFO Şeftalisi' dese şaşırmam!
Bizde yine sınırlı sayıda meftunu var sanki. Halbuki dünyada hastası, delisi, fanı çok.
Ortasının deliğimsi, kendisinin halkamsı şekline istinaden 'Donut (Doughnut) Peach' de diyorlar, şapkaya benzeterek 'Hat Peach' de... Ayrıca 'Belly-Up Peach', 'Flat Peach'... Ama en çok kullanılan adı: 'Saturn Peach'.
Yıllar önce Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten diye bir kitap çıkmıştı. Çok sattı, çok okundu, hatta slogan oldu. Hayata ne kadar başka baktığımızı, nasıl da farklı olduğumuzu anlatıyordu.
'Saturn Peach' adı bana onu hatırlattı. O kadar başka, o kadar farklı, o derece benzemez yoğunlukta bir aroma ve lezzette ki bu yassı şeftali... Sıradan, bildik şeftali dünyalıysa, evet, o ancak Satürn'den gelmiş olabilir!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA