Pınar Demirkol, rap alemindeki adıyla namıdiğer Pi... Kendisi rap aleminin eskilerinden, bu tarzın 'ağır ablalarından'... Ama her yönüyle erkeksi olan piyasada bir kadın olarak ayakta durmanın mücadelesini vermiş, veren bir isim. Yeni single'ı Şekil'de, ortamlarda boş boş 'şekil yapanlara', marka tutkunlarına, insanlara tepeden bakanlara 'gider' yapıyor... Kendisi aynı zamanda medyada fazla boy göstermemesiyle de ünlü... Bir şekilde yeni single vesilesiyle bir araya geldik, hem yeni şarkısını hem hikayesini dinledik...
- Öncelikle yeni single Şekil çok şekil olmuş! Emeğine sağlık... Müzik meselelerine girmeden anlatır mısın, müzikle tanışana kadar kadar hangi duraklardan geçtin?
- Öncelikle güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Müzik meselelerine girmeden öncesi açıkçası benim için yok gibi. Çünkü çok çok küçük yaşta bu müziğe ilgi duydum ve bu müzikle yola devam edeceğimi en başından beri biliyordum. Ailemde ise çok geniş bir yelpazede müzik dinleniyordu. Annem klasik müzik dinler, babam Türk Sanat Müziği sever. Rap dinlemeseler de beni bu müziği üretmem konusunda her zaman desteklediler. Hatta ilk mikrofonumu babam almıştı ve home stüdyo kurmam için yardımcı olmuştu. İlk kaydımızı ablamla evde almıştık bu sayede. Hayatımda yaşadığım her şeyi ayrım yapmadan müziğime yansıtabiliyorum. Bu da çok geniş bakış açıları olan, birçok farklı konudan bahseden işler üretmemi sağlıyor. Bugün geldiğim noktada müziğim için tecrübeler biriktirdim diyebilirim.
- Şekil'de günümüzün yalan dünyasına, marka hükümdarlığına, içi boş gösteriş budalalığına tepkin var gibi, ne dersin?
- Kesinlikle öyle, doğru anlamışsınız. Sadece müzikte değil, genel anlamda insanların marka hükümdarlığına yenik düşmüş olmaları hakkında bir şarkı yapmak istedim. Günümüzde yapılan rap müzikte bazı kişiler tarafından fazlasıyla tüketim toplumuna hizmet eden sözler kullanılmaya başlandı. Bunlar zaten çok bu kültürün içinden gelen insanlar değil. O şekilde yaşayan ve bunu bu şekilde anlatan rap'çilere sözüm yok fakat metrobüsten inip 7 bin liralık ayakkabıdan, 50 bin liralık saatten bahseden insanlar türedi. Ve gençler arasında, özellikle sosyal medya ile bir şekil düşkünlüğü oluştu. Bu gençler için tehlikeli bir durum. Bunun bu derece tehlikeli boyutta olduğunu Şekil şarkımla biraz da dalga geçerek ele aldım.
- Sözlerin nerelerden çıkıyor?
- Başta da söylediğim gibi hayattaki her şeyden ilham alabiliyorum. O nedenle şuradan konu çıkar, buradan çıkmaz diyerek tüccar gibi düşünmüyorum. Akışına bırakıyorum her şeyi.
- Kendini rap geleneğinde hangi ekole yakın görüyorsun?
- Özümü de kaybetmedim, sözü mü de esirgemedim. Türkiye'deki eski okul ile yeni jenerasyonun bir birleşimi olarak görüyorum kendimi.
EZİLDİM DİYE AĞLAMAM
- Rap dışında, bildiğimiz şarkı formatında işler de yapmayı düşünür müsün ileride? Belki yine rap'le iç içe. Standart anlamda şarkı söyler misin?
- Sesime güveniyorum ama tabii ki ben bir rap'çiyim. Sonuçta farklı tarzda bir proje gelirse kendimi denemek isterim. Caz, R&B söyleyebiliyorum fakat çok tercih ettiğim bir tarz olmadı. Deneysel tarzda söylediğim birkaç halihazırda bekleyen çalışmam da var. Umarım en yakın zamanda onları da paylaşacağım.
- Rap sözel dünya, kılık kıyafet ve hal tavır olarak erkeksi bir alan sanki. Bir kadın rap'çi olarak bu piyasada zorlandığın, mücadele vermek zorunda kaldığın oldu mu, oluyor mu? Neler bunlar?
- Bu konuda oldukça doluyum. Bir kadının başına gelecek her türlü olumsuzluğu yaşadım diyebilirim. Özel hayatımda da, müzik hayatımda da birçok engelle karşılaştım. Bunların tamamının sebebi kadın olmamla ilgiliydi. Piyasa tüm dünyada olduğu gibi burada da erkek egemenliğinde. Rap de evet çok erkek dünyasına hitap eden sert bir tarz. Ben bütün bu sertliklerin veya engellerin üstesinden gelmeyi başardığımı düşünüyorum her şeye ve herkese rağmen. En büyük servetim de bu konudaki tecrübelerim. Ayrıca ben asla kadınım ve ezildim diye ağlamam. Ne zaman düşsem ayağa kalkmışımdır.
- Bu işi yapmasan ne yapmak isterdin?
- Açıkçası bu müzikle çok küçük yaşta tanıştığım için motivasyonum şuydu diye tek bir cevap veremem fakat ilk duyduğum andan itibaren beni içine çekmişti bu kültür. Kendim olabileceğim, kendimi ifade edebileceğim ve özgür olabileceğim bir alan olduğunu ilk andan itibaren anlamıştım. Rap yapmasaydım eğer sanırım moda ile ilgilenirdim.
Bu alemde kimse tek tabanca yürüyemez
- Rap'çilerin birlik olması için küçük küçük müzikal çetelere mi ihtiyacı var sence? Öyle görünüyor uzaktan...
- Hiç kimse tek tabanca yürüyemez. Tek tabanca görünenin bile arkasında mutlaka onun için çalışan birileri vardır. Rap tek başına yaptığın bir müzik olsa da kesinlikle çevresel faktörler daha da ilerlemene neden oluyor. Örneğin 5 milyon takipçili bir fenomen sizin yaptığınız işi paylaşınca o iş otomatik olarak dinlenme alıyor. Fakat ben arkadaşlıklarımı ve çevremi bu menfaatler üzerine kurmuyorum. Sadece sosyal çevresi olup hiçbir başarısı olmayan bir sürü insan var.
Nasıl özgür hissediyorsam öyle giyinirim
"Rap kültürü çok 'erkek' bir kültür olduğu için kadınlar genellikle kadınlıklarını öne çıkaramıyorlar, özellikle Türkiye'de. Dünyadaki rap kültürüne baktığınızda kadınların dişiliklerini gösterebildiklerini görebilirsiniz. Bu biraz da özgüvenle alakalı, bizim toplumla alakalı, kendinle barışık olmakla alakalı bir durum. Ben bol pantolon giydiğimde kendimi özgür hissediyorsam öyle giyinirim. Kimseye veya bir ortama kendimi kabullendirmek için erkek gibi giyinmedim. Eğer giyindiysem de bunu istediğim için giymişimdir. Keza bana topuklu ayakkabı da çok yakışıyor. (Gülüyor)"