Mildred Pierce, hayata boyun eğmeyen, kadınların çalışmasının ayıp sayıldığı bir dönemde erkeklerin dünyasında işini kurup başarıya ulaşan, seksse seks, aşksa aşk, istediği her şeyi elde eden, başı dik bir kadın. Kızı Veda'ya olan sevgisi, hayranlığı ve inancı ise marazi bir aşk boyutunda. Winslet, bu kadını gerçekten büyük başarıyla canlandırıyor. Ve, inanması güç ama beş saati aşkın sürelik dizinin her sahnesinde var. Veda'nın küçüklüğünü Morgan Turner, 17 yaşından sonrasını da Evan Rachel Wood canlandırıyor. İkisi de iyi oyuncu olmalı ki, diziyi izlerken her iki halinden de nefret ediyorsunuz. Veda, çekirdekten yetişme bir kötülük ustası. Annesinin sonsuz desteği ve sevgisiyle, yetenekli olduğu alanı arıyor hep. Piyanodan, oyunculuğa derken, Veda'nın kolaratura soprano olduğu keşfediliyor. Müzik eğitmeni, annesine "Niye sizin gibi akıllı bir kadın onu eve döndürmeye uğraşır ki?" diyor bir sahnede. "Hayvanat bahçesine gidersiniz, şahane bir yılan görür, beğenirsiniz. Tutup eve getirmezsiniz ki, bırakın onu, o bir yılan," diyor. Sonra, gelsin şan ve şöhret. Ama o şan ve şöhret bile Veda'nın annesine hayatı zindan etmesini engellemiyor.