Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir genel gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle 2 yaşından itibaren ortaya çıkar. otistik çocuklar genelde öğrenme ve algılama bozukluğu çekerler.
Otistik çocukların büyük bir bölümünde farklı seviyelerde zeka geriliği görülsede zeka seviyeleri normal olan otostik çocuklarda vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, otostik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta bir zorluk çekerler.
OTİZME NE SEBEP OLUR?
Otizmin nedeni henüz tam olarak tespit edilememiştir. Otizmin tek bir nedeni yoktur. Pek çok nedeni olduğu artık bilinmektedir. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu düşünülmektedir. Bazı genetik hastalıklar otizme yol açar. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Kardeş ve ikiz çalışmaları bunu doğrulamaktadır. Otistik bir çocuğun kardeşinde otizm görülme riski genel popülasyona göre 50-100 kat daha fazladır.
Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Bütün bunlar genetiğin etkisini bize gösteriyor fakat sadece genetiğin tek neden olmadığı noktasına da ulaştırıyor. Sadece genetik etkili olsaydı tek yumurta ikizlerinde her iki bebeğinde her zaman otistik olması gerekirdi. Yapılan çalışmalar bir tek gen değil birden çok genin etkileşimi sonucu hastalık yapıcı etki oluştuğunu ortaya koymuştur.
Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir.
Şu kesin olarak bilinmektedir ki, otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durumdur.
Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70'inde zeka geriliği görülmektedir. % 30'u normal ve bu %30'luk dilimin %10'u üstün zekaya sahiptirler. Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygudurum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar.
Ülkemizdeki kayıtlara göre 271.000 otistik özellikleri olan bireyin bulunduğu, bu rakamın 81.000'nin 0-14 yaş arası çocuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermektedir.
OTİZMİN KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Otizmin özellikleri şiddet ve seviyesi kişiden kişiye değişmekle birlikte, genel olarak aşağıdakileri içerir:
1- Dil gelişiminde ciddi gecikmeler.
2- Sosyal ilişkileri anlamakta ciddi gecikmeler.
3- Duyusal tepkilere kapalılık.
4- Zihinsel işlevsellikte dengesizlik.
5- Etkinlik ve ilgilerde sınırlandırmalar
OTİSTİK ÇOCUKLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
1- Göz kontağı kurmazlar. Gözlerinize baksalar bile kısa sürelidir veya sizden uzaklara bakıyormuş gibidirler.
2- Huzursuz görünürler.
3- Sözel veya sözel olmayan (yüz ifadesi gibi) birtakım ifadelere tepki vermeyebilirler.
4- Bazıları birtakım ses, koku, ışık veya dokunuşa aşırı hassastırlar.
5- Bazıları ise sıcak, soğuk veya herhangi bir acıya karşı oldukça duyarsızdır.
6- Etraftaki birtakım değişikliklere stresli bir tepki gösterirler.Bazı çocuklar ev veya oda düzenlerinin bozulmasına karşı aşırı tepki gösterirler.
7- Rutin olarak görmeye ve yapmaya alıştıkları şeyleri severler. Zihinlerinde yaşadıkları ortamın bir haritasını gezdirirler ve yapılan her küçük değişiklik çocuğun daha fazla stres yaşamasına neden olur.
8- Bazı çocuklar çok saldırgan olurlar. Kendilerine, başkalarına ya da eşyalara zarar verebilirler.
9- Tehlike ve korku duygusu hissetmezler.
10- Yemek yeme bozuklukları vardır. Bazıları yenmez şeyleri yemekten hoşlanabilir.
11- Kullandıkları kelimeler çok sınırlıdır ve genellikle etraflarında sık duydukları sözleri kullanırlar.Bazen de konuşulanları papağan gibi tekrarlayabilirler.
12- Sosyal ve duygusal açıdan kendilerini izole ederler.
13- Çoğunlukla insanları değil de objeleri ve cansız varlıkları tercih etmektedirler.
14- Yaşadıkları duygular genellikle anında ve kesindir. İhtiyaçları önceliklidir.
15- Parlak şeylere çok ilgi duyarlar. İlgileri belli bir şeye yöneliktir ve bu şey ortadan kaldırılırsa çocuk kriz geçirir. Otistik çocuklar bazı şeylere çok bağlıdır. Konserve kutuları, boş deterjan kutuları, plastik şişeler ve plastik kapaklar gb. Sevdiği bir şey kaybolursa bulunana kadar huzura kavuşmazlar.
16- Yüksek sese karşı ilgisiz olanlar olduğu gibi bazı seslere şiddetli tepki gösterenler de vardır. Bazısına motosiklet ve köpek havlaması işkence gibi gelir.
17- Hayatı boyunca konuşamayanlar olabilir.
18- Otizmli çocuk, yürüyüşüne dikkat etmeden merdivenleri inip çıkabilir, bisikletini dikkatini vermeden sürer. Hatta pek çoğu karanlıkta eşyalarını bulabilir.
19- Dokunulmayı sevmese de sıkı sarılmalardan hoşlananları vardır.
20- Ellerini çırparlar, yüz göz hareketleri yaparlar ve başları dönmeden kendi etraflarında dönerler. Çoğu parmak uçlarında yürür. Bir çok otistik ellerini ya da eşyaları gözlerine çok yakın tutarlar. Bir kısmı güzel yürür, tırmanabilir ama bir kısmı da sakar olup dengesiz yürür tırmanmayı sevmez.
OTİZMİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
1- Sosyal ilişkilerde güçlük konuşma güçlüğü.
2- Sessiz iletişimde zorlanma.
3- Oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma.
4- Değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme.
OTİZM YAYGIN BİR HASTALIK MIDIR?
Otizm dört önemli gelişimsel bozukluktan biridir. Her bin doğumdan bir veya ikisinde görülür. Dünya Sağlık Örgütü'nün Raporu'na göre Türkiye'de yaklaşık 100.000 otistik insanın yaşadığı sanılmaktadır.
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Otizm hastalığına henüz neyin sebep olduğu kesin ve net anlamda ortaya konulamamıştır. Aileden gelen bir hastalık olma ihtimali yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır ancak yine de kesinlik belirtisi yoktur. Otizm tedavisi için herhangi bir ilaç ya da tedavi yoktur. Kullanılan ve önerilen tedavi yöntemleri ya da ilaç tedavisi ancak onun dikkatini yoğunlaştırma, iletişim kurmasına yardımcı olma ve iletişim kurmayı öğrenmesini destekler nitelikte tedavi çeşitleridir. Rehabilitasyon merkezlerinde yapılan işlemler de bunlardan ibarettir. Amaç tam anlamıyla bu merkezlerde onları topluma kazandırmak ve onların da bizler gibi normal bir birey olduğunu hissettirmektir. Zaten onlar hasta değil bizler gibi normal bireylerdir.