Eski gemiciler, teknede kadın bulunmasının uğursuzluk getireceğine inanırlardı. Pana Film'ciler bu konuda ne düşünüyor bilmiyorum ama dizinin en başından bu yana Nesrin ve kızı Selvi ile Polat'ın annesi Nazife Hanım dışında öyküye katılıp da hayatta kalan kadın yok! Dizideki çiftlerin kaderi ise eşlerini kaybedip dul kalmak... Şöyle bir düşündüm de, 7 yıldır Polat'ın annesi ile babası dışında mesut yaşayan çift yok. Polat'ın Elif'i de, Ahu'su da, Ebru'su da öldü. (Kurtlar Vadisi: Irak filminde ölen Leyla'yı saymıyorum bile) Nesrin ise, Çakır'ı kaybetti. Memati'nin çocuk sahibi olduğu sevgilisi de öldürüldü. Deli Hikmet'in görme engelli eşi yangında can verdi. Abdülhey'in çaycı sevgilisi kurşunlara gelip bu dünyadan ayrıldı. Hüsnü Bey'in yeni evlendiği karısı da sizlere ömür. Deve Tuncay ilk kez aşık oldu, o kızı da vurup öldürdüler. Güllü Erhan'ın bir Rus sevgilisi vardı, o da yaşamadı. Halil İbrahim Dayı'nın hemşire karısının da ölüm nedeniyle mutluluğu yarım kaldı. Bu liste böyle sürüp gider. Eminim, atladıklarım da olmuştur. Mübarek, Kurtlar Vadisi değil, Dullar Vadisi! Diğer yandan, dizi gündemde ne varsa, kendi yorumuyla öyküsüne dahil ediyor. Bu hafta uzayan tutukluluk halleri ve keyfi salıverilmelere atıflar vardı. Salıverilen Hizbullahçılar da (dizide isimleri 'domuzbağcılar' olarak geçiyor) derin devletin başındaki adam Ersoy'a "Bize 10 yıl içeride kalacağımızı söylememiştiniz. Sözünüzü tutmadınız" diye sitem ettiler. Polat ise bakalım domuzbağından nasıl kurtulacak? Ama süper kahramanımızın yerin 4 metre altından çıktığına şahit olduğum için domuzbağını alıp iki ters bir düz haroşo örerek, kendine kazak yapacağından adım gibi eminim. Dizinin gerçeklik katsayısı ise bu hafta trafik kazasında yaralanan Müsteşar Ünsal Kemal (Mesut Akusta) ile tavan yaptı. Kan çanağı gibi gözü ve şiş suratıyla rolüne devam eden Akusta, dizide Aron Feller'in "Ne bu halin?" sorusunu "Yolda gizli buzlanma varmış. Şoför göremedi" şeklinde yanıtlayarak, yollardaki büyük tehlikeye dikkat çekti.