Çek ressam Alfons Mucha'nın 1928 yılında yaptığı yağlıboya Adıvar tablosu, Bağış'ın girişimleriyle Cumhuriyetin 100. yılı etkinlikleri kapsamında Londra'dan Prag'a getirilerek sanatseverlerle buluşturuldu. Tablonun öyküsü ise Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçiliği tarafından, Cumhuriyetin 100'üncü yılını kutlama etkinlikleri kapsamında belgesele dönüştürüldü. Cumhuriyetin kurucuları arasında yer alan, Atatürk'ün tercümanlığını da yapan Adıvar'ın Prag'da bulunan yağlıboya portresi, Bağış'ın anlatımıyla şekillenen belgeselde özel anlam kazandı.
Bağış, Prag'da göreve başladıkları günden beri tablonun izini sürdüklerini ancak pandemi dönemi kısıtlamaları nedeniyle iki yıl süren araştırmaların sonucunda Mucha'nın çalışmasını bulmayı başardıklarını belirtti.
Bağış, Adıvar'ın eşi Adnan Adıvar ile birlikte, 1925 yılında Prag'a geldiğini ve ressam Mucha'nın uzun sohbetler ettiği Adıvar'ın fikirlerinden çok etkilenmesi üzerine, fotoğrafını çektiğini ve tablo fikrinin bu sayede hayata geçtiğini kaydetti.
Bağış, tablonun sergilenme sürecini şöyle aktardı:
"Usta ressamın oğlu John Mucha bugün hem Çekya'da hem İngiltere'de imkanları olan ve dedesinin eserlerinin telif haklarını yöneten Mucha Vakfı'nın başkanı olarak, Londra'da yaşıyor. Kendisine bir mektup yazdım. Bu tablodan bahsettim ve akıbetini merak ettiğimi söyledim. Kendisinden çok nazik bir cevap geldi. Pandemi sonrası seyahatler başladıktan sonra sayın John Mucha beni özel aile konutları olan evlerine davet etti. Evin salonunun en büyük duvarında Halide Edip'in tablosunun asılı olduğunu gördüğümde çok duygulandım. Mucha ailesi de tabloya çok önem veriyor. Nitekim John Mucha bize, şöyle dedi: 'Dedemin en önem verdiği tablolardan birisi olduğu için annemin talimatıyla biz bunu kendi yuvamızda, Mucha ailesinin evinde tuttuk. Ne müzeye koyduk ne koleksiyonlara verdik, bunu size ilk defa göstereceğim ama Sayın Büyükelçi, şunu bilmenizi istiyorum, bu satılık değil!'