Orta Avrupa'nın tam kalbinde yer alan Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag, sonbaharda en rahat gezilecek yerler arasında geliyor.Bugüne kadar pek çok Avrupa başkentini görüp Prag'ı görmemişseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. Çünkü Prag, romantik ve büyüleyici havasıyla diğer Avrupa başkentlerinden çok farklı bir his uyandırıyor. Hem tarih hem de romantizmin hüküm sürdüğü Prag'da gezmeye eski şehirden başlayın. Eski şehirdeki saat kulesinden yola çıkın ve Vıltava Nehri yönünde ilerleyin. Saat kulesi azizlerin kulalarını görmek isteyen turistlerle doluyor. Bu kalabalığı aştıktan sonra nehir yönünde devam ederek şehrin siluetine hakim olacak bir noktaya varacaksınız. Alın fotoğraf makinenizi elinize ve Prag'a ait kareleri ölümsüzleştirin. Vıltava Nehri'nin üzerindeki Charles Köprüsü, sıradan bir yürüyüş yolu değil. Burası aynı zamanda bölgenin hem en turistik hem de en panoramik noktalarından biri. Köprünün hemen başındaki kuleye çıkarak daha yüksekten Prag'a göz atabilirsiniz. Yüksekten bir görüntü aldıktan sonra Prag Kalesi'ne doğru yola koyulun. Dar sokakları aşarak varacağınız kalede askerlerin nöbet değişim töreni adeta bir - havasında gerçekleşiyor. Kaleden çıktıktan sonra ünlü yazar Franz Kafka'nın bir zamanlar yaşadığı evi de ziyaret etmeyi unutmayın. St. Vitus Kaltedrali ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında geliyor. UNESCO Dünya Kültür ve Doğa Mirası listesinde yer alan Prag'ın dünyada mutlaka bir kere görülmesi gereken yerler listesinde olduğunu da unutmayın.
KÜLTÜRÜN DE BAŞKENTİ
Şehrin ara sokaklarında dolaştıkça ise başka bir Prag bulacaksınız. Tarih kokan mimarisinin yanı sıra Avrupa'nın en ünlü kültür merkezlerinden biri olan şehirde çok sayıda galeri, konser salonu, opera, tiyatro merkezi, sinema ve müzik kulübü bulunuyor. Kültür-sanat meraklıysanız gezinizde kültürel aktiviteler için de mutlaka zaman ayırın. Hatta seyahatinizi yıl boyunca gerçekleşen çok sayıdaki festival ve kültürel etkinlikten birine denk getirerek gerçek Prag havasını koklayın. Kentin en güzel opera ve bale performanslarına Vıltava Nehri'nin kıyısında yükselen Ulusal Tiyatro'ya uğramayı da unutmayın.