Kuruluşu II.Bayezid dönemine 1491 yılına kadar uzanan Galata Mevlevihanesi 27 Aralık 1975 den itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze olarak faaliyet göstermektedir.
Giriş Tarihi: 22.06.2013 17:13
Güncelleme Tarihi: 25.01.2018 16:05
İstanbul,Beyoğlu'nda Tünel tarafında Galip Dede Caddesi'nde bulunan eski bir mevlevihane olup şu anda müze olarak faaliyet göstermektedir.
II. Mustafa döneminde 1765 de Tophane yangınıyla harap olan Mevlevihane bir yıl içinde inşa edilerek yeniden faaliyete geçmiştir. Sırasıyla Sultan III. Selim zamanında Şeyh Galib'in meşihat döneminde, II. Mahmud döneminde 1819 da Halet Efendi tarafından ve 1835 de ve Sultan Abdulmecid döneminde 1855 de büyük onarımlar geçirmiştir. 1925 yılında tekkeler kapatıldıktan sonra bir süre ilkokul ve lojman olarak kullanıldıktan sonra 1967-1975 yıllarında gerçekleşen onarım ve düzenlemeyle müze olarak kullanılmaya başlamıştır.
Orijinal adı Kulekapı Mevlevihanesi olan Galata Mevlevihanesi, İstanbul'un fethinden sonra 1491 yılında Osmanlı'nın yeni başkentinde kurulan ikinci mevlevi tekkesidir. Theophile Gautier, Enmondo de Amicis gibi meşhur Batılı İstanbul gezginlerinin "Beyoğlu Mevlevihanesi", "Kulekapı Mevlevihanesi" olarak sözünü ettiği mevlevihanenin bulunduğu yerde daha önce Bizans'ın St. Theodore Manastırı vardı.
Ağaçlarla kaplı bu ıssız yeri, Sultan II. Bayezid bostancıbaşılık ve beylerbeylik yapan İskender Paşa'ya verir, o da burada bir av çiftliği kurar. Mevlâna'nın torunlarından Sema-i Mehmet Dede, paşadan arazisinin bir bölümünü mevlevi dergâhı yapmak için ister. İskender Paşa da bu dileği kabul eder ve 1491'de Galata Mevlevihanesi'nin yapımına başlanır. Galata Mevlevihanesi, kuruluşundan kısa bir süre sonra halvetî zaviyesine dönüşür; 17. yüzyıl başlarında Kasımpaşa Mevlevihanesi'nin kurucusu Sırrı Abdi Dede'nin çabalarıyla yeniden mevlevihane haline getirilir.
Girişte sol tarafta bulunan küçük mezarlıkta Şeyh Galib ve Nayi Osman Dede'nin mezarları bulunur.
Mevlevihane 27 Aralık 1975 tarihinde halkın ziyaretine açılmıştır. Divan edebiyatı müzesi olarak kullanılmaktadır. Her ayın ikinci ve son Cuma günleri düzenlenen sema gösterileri ile geçmişle günümüz arasındaki bağı devam ettirir.
Semahane
Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid`in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Bu bölümde Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım`a ait el yazması eserler yer almaktadır. Şeyh dairesi ve Hünkar mahfeli üst kattadır.
Derviş Hücreleri
Kâgirdir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana gelmiştir.
Türbeler
Şeyh Galib Türbesi; 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kare planlıdır. İçinde mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi gömülüdür. Halet Said Efendi Türbesi; diğer türbe ile aynı tarihte yapılmıştır. Kare planlıdır. İçinde Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi`nin eşi Emine Esma Hanım gömülüdür.
Sebil ve Muvakkithane
Girişin sağında yer almaktadır. Kâgir olan yapı 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir.
Kütüphane
Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Muvakkithane`nin üst katında yer alır. İçinde 3455 cilt kitap bulunmaktadır.
Hâzire (Mezarlık)
Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairler gömülüdür. Ayrıca Humbaracı Ahmed Paşa`nın, Türkiye`de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika`nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa`nın, Nayi Osman Dede`nin ve Tepedelenli Ali Paşa`nın aile efradının mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerlidir.