Ülkemizde sık görülen (Her 100 kişiden 1'i çölyaklı), az ve zor tanı alan, yaşam boyu süren bir sağlık sorunudur.
Buğday, arpa, çavdar ve yulafın doğal yapısında bulunan ve bir çeşit protein olan gluten maddesine bağışıklık sisteminin tepki vermesi ve bunun sonucunda ince bağırsakların zarar görmesi ve emilim işlevini yerine getiremeyecek duruma gelmesidir. İnce bağırsakların iç yüzeyini kaplayan villus yapılarının kısmen veya tamamen yok olması nedeniyle gıdalardan almamız gereken vitamin, mineral gibi yapıtaşları emilemez ve kana karışamaz. Bunun sonucunda da beslenme bozukluğu ve çölyak belirtileri ortaya çıkar.
Gluten, gıda, ilaç ve kozmetik sektöründe kıvam artırıcı, nem tutucu, yapıştırıcı ve raf ömrünü uzatıcı özellikleri nedeniyle çok sık kullanılıyor. Bu yüzden çölyaklılar diş macunundan konservelere kadar aldığı her ürünün içeriğine dikkat etmek durumundalar.
Çölyak hastalığı genellikle ishal, karın ağrısı gibi tipik yakınmalara sebep olur. Ancak bağırsaklara yönelik herhangi bir bulgu olmaksızın da başka sistemlere ait yakınmalarla da kendini belli edebilir. Bu yüzden çölyak zor tanı alan hastalık olarak bilinir. Atipik belirtiler nedeniyle çölyak akla gelmeyebilir ve sadece semptoma yönelik tedavi alır. Ve tanı gecikir.
BELİRTİLERİ
Geçmeyen ,tekrarlayan ishal atakları
Kansızlık ( İlaç tedavisine rağmen geçmeyen ve tekrarlayan )
Öne doğru çıkık bir karın
Zayıflama
Çocuklarda boy uzamasının durması
Bulantı ,kusma
Sık tekrarlayan diş çürükleri
Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları ve enzim yüksekliği
Romatizmal hastalıklar
Kas güçsüzlüğü ve kramplar
Çeşitli Troid Bezi hastalıkları
Migren tipi baş ağrıları
Şeker Hastalığı
Geçmeyen,kaşıntılı cilt yaraları
Saç dökülmesi
Deride renk açılması (Vitiligo)
Gibi tipik ve atipik belirtiler verir.Bu belirtilerden bir veya birkaçı görüldüğünde Çölyak akla gelmeli ve bu yönde araştırma yapılmalıdır…
TEŞHİS VE TEDAVİ
Teşhis, önce özel çölyak kan testi ile yapılır. Ama kesin sonuç incebağırsak biyopsisi (endoskopi) ile konur. Teşhis konduktan sonra glutensiz diyete başlanır ve artık hastalık olmaktan çıkıp yaşam biçimine dönüşür ve artık kişiye çölyak hastası değil çölyaklı denir.
Diyetin doğru ve kaçaksız yapılması ile tüm belirtiler yavaş geçmeye başlar ve kişi sağlıklı bir hayat sürdürür.Sadece yılda 1 veya 2 defa diyetin yolunda gidip gitmediği kontrol edilir…
Diyette dikkat edilmesi gereken noktalar vardır çünkü glutensiz diyet risksiz bir diyet demektir ve asla kaçak yapılmamalıdır. Azıcıktan bir şey olmaz düşüncesi çok yanlıştır. Ufak kaçamaklar bazı kişilerde anında belirti vermez ve sinsi bir gidiş gösterir.
Diyet, kesin ve net olarak yapılmadığında veya geç teşhis konduğunda diyabet, tiroidit, kemik erimesi, çocuklarda boy kısalığı veya çeşitli kanserler olarak ortaya çıkabilir.
Bugünkü şartlarda çölyak hastalığının tek tedavi yolu glutensiz diyettir.
Diyetin uygulanmasında yapılan ihlal ya da ihmallere rağmen hasta tarafından hissedilebilir şikayetlerin oluşmaması, asla, glutensiz diyetten vazgeçilmesi anlamına gelmez.
Bitkilere veya daha başka alternatif yöntemlerle çölyak tedavi edilemez.
GLUTENSİZ DİYETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Buğday, arpa, yulaf, çavdar ve bunları içeren gıdalar kesinlikle tüketilmemelidir
Mısır, pirinç, patates, soya fasulyesi bunların unları yenilebilir.Ancak buğday unu ile temas etmemiş olması gerekir…
Gıdaların içerikleri çok iyi okunmalıdır ve firmalardan yazılı teyid istenmelidir…( Telefon ile edinilen bilgiler yeterli değildir )
Kasaplardan, marketlerden hazır kıyma almayın. Bazı kıyma makinalarında hazır köfte hazırlamak amacıyla ekmek de çekilebiliyor
İlaçlar doktora, veya üreticisine danışılmadan kullanılmamalıdır.
Başlangıçta 2 ay kadar süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Daha sonra bunlar tek tek denenerek diyete dahil edilebilir. Keçi sütü ve ürünlerinde bir sakınca yoktur. Bazı çölyaklılarda inek sütünün içinde bulunan laktoza (süt şekeri) karşı da hassasiyet olabilir.
Laktozsuz süt kullanılmalıdır.
Yemeklerin içeriği kadar mutfakta glutenle temas olmaması da çok önemlidir. Glutenle bulaşma olmamalıdır: ekmek kırıntıları sıçramamalı, unlu gıdaların kızartıldığı yağda pişirilmemelidir, unlu bir yemekte kullanılan aynı kaşık / bıçak yıkanmadan kullanılmamalıdır, aynı ızgarada iyice temizlenmeden pişirilmemelidir (örnek: köfte ile aynı yerde pişmemelidir). Kısaca unlu bir "zerre" bile yemeğe karışmamalıdır.
Açık büfe gibi yemeklerde, servis kaşıkları diğer yemeklere de kullanılabilmektedir. Bu gibi durumlarda, kaşıklar karışmadan servisinizi almanızda fayda var.
Mutfakta gluten içeren ve içermeyen gıdalar ayrı yerlerde saklanmalıdır. Unun tozları uçabildiğinden, aynı fırında yemek pişirilmeden önce temizlenmelidir. Ekmek makinası kullanılıyorsa, bu makina sadece glutensiz ürünlere ayırılmalıdır.
Teflon, tahta kaşık gibi mutfak aletleri ne kadar iyi temizlenseler de gözeneklerinde gluten kalıntıları kalabilme riski olduğundan, bunlar ayrılmalıdır.
Hazır salça, konserve, hazır çorba, soslar, bulyon, tusot gibi gıdalarda gluten, katkı maddesi & kıvam verici olarak kullanıldığından, bunlar tüketilmemelidir (örneğin "Monosodium Glutamate" gluten içerebilmektedir)
Bira, şarap, viski, likör ve brendi gibi içeceklerden sakınılmalıdır.
Sirke, çikolata, sakız, ketçap, mayonez, dondurma gibi gıdaların bazılarında gluten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce üreticisine danışılmalıdır.
Tuzlu kuruyemişler glutenle yapıştırılmaktadır. Açıkta satılmayan, teyid veren firmaların tuzsuz kuruyemişlerini yiyin. Soslu kuruyemişler de yasaktır..
Baharatınızı kendiniz çekin, ya da teyid veren, güvenli markaların baharatlarını satın alın.
Kozmetikler ve şampuanlarda yer alan glutenin ağıza kaçma riski taşıdığından, bu malzemelerin glutensiz olanları seçilmelidir. Özellikle rujun glutensiz olanı seçilmelidir. Bazı makyaj malzemeleri, kremler de hassas çölyaklara dokunabilmektedir
Kenarları yapışkanlı mektup zarflarında da glüten olduğundan yalanmamalıdır….
Kenarları kıvırık karton bardakların kıvrık kısımlarında gluten var…plastik veya köpük bardak kullanabilirsiniz…
Diğer aile bireyleri eğitilmeli, anlayışlı ve sabırlı olmalıdırlar.
Bu kurallara kesinlikle uyulmalıdır. En ufak bir yanlışlığın, veya kaçamağın nelere mal olabileceği unutulmamalıdır.
Glutensiz diyetin en önemli noktası kendini yönetmektir, yani evde ve dışarıda sağlıklı seçimler yapmaktır.