İstanbul Cerrahi Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Rabia Güneş, henüz 6 aylık bebeklerde bile ek gıdaya geçiş öncesi ailenin yapacağı gözlemin erken teşhiste çok önemli olduğunu belirterek "Bebeğinizde huzursuzluk, iştahsızlık, büyüme geriliği, karında şişlik ve kansızlık varsa çölyak olabilir" dedi.
GLUTENE KARŞI HASSASİYET
Çölyak hastalığının, buğday, arpa ve yulafta bulunan gluten adı verilen proteine karşı gösterilen hassasiyet sonucu ortaya çıktığını söyleyen Uzm. Dr. Güneş, şunları söyledi: "Otoimmün bir hastalıktır. Otoimmün hastalıkların çoğunda olduğu gibi vücuda yabancı ve tehdit olarak görülen maddelere karşı oluşan antikorlar vücudun sağlam dokularına da saldırıyor ve harabiyet oluşturuyor. Çölyak hastalığında gluten adlı proteine karşı oluşan antikorlar, ince bağırsaklarda harabiyete ve sonunda çölyak hastalığının gelişimine neden olmaktadır."
HER YAŞTA GÖRÜLEBİLİR
İnce bağırsak hücrelerinde oluşan hasar sonucu ince bağırsağın epitel dokusunda birtakım değişiklikler oluştuğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Güneş, "İnce bağırsakların yüzeyinde bulunan, besin emilimini sağlayan villus denilen yapılar hasar görür. Oluşan bu değişiklikler besinlerin sindirim ve emiliminin bozulmasına yol açar. Her yaşta bireyde görülebilir. Genetik geçişi vardır ve ailesinde çölyak hastalığı olan bireylerde görülme sıklığı daha fazladır" diye konuştu.
Çölyak hastalığının toplumda sık görülen fakat genellikle tanısı konulamayan bir hastalık olduğuna da dikkat çeken Uzm. Dr. Güneş, şunları söyledi: "Her 100-150 kişiden birinde görülmektedir. Bunun nedeni tanısı nispeten kolay olan klasik çölyak dışında tanısı zor konulan birçok çölyak varyantının olmasındandır. Klasik çölyak hastalığı dışında sessiz çölyak, atipik çölyak, potansiyel çölyak gibi tipleri de vardır."
BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT
Uzm. Dr. Güneş, şu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi:
Uzun süre devam eden kötü kokulu ishal veya kabızlık.
Karın ağrısı, karında şişlik, gaz.
Kilo alamama veya kilo kaybı, iştahsızlık.
Bulantı, kusma.
Halsizlik, okul performansında gerileme, sinirlilik.
Boy kısalığı.
Ergenliğin gecikmesi.
Kansızlık, vitamin eksiklikleri.
Diş bozuklukları.
Baş ağrısı, kemik-eklem ağrıları.
Deri döküntüleri.
VARYANTLARI VAR
Atipik çölyak hastalığının genellikle 6-7 yaş üstü büyük çocuklarda ve erişkinlerde görüldüğüne dikkat çeken Uzm. Dr. Güneş, şöyle konuştu: "Sindirim sistemi bulguları hafif ve sindirim dışı bulgular daha ön planda olur. Sessiz çölyak hastalığı, bir şikayet ve belirtisi olmayan bireylerin aile yakınlarına çölyak tanısı konulması veya rutin taramalarda tesadüfen hastalığa rastlanmasıdır. Non çölyak gluten hassasiyeti ise gluteni tolere edemeyen ancak kanında çölyak hastalığına özgü antikorlar bulunmayan ve ince bağırsak dokusunda hasar görülmeyen tiptir. Toplumun yüzde 20'sinde bu tip görülebilmektedir. Belirtiler çölyak hastalığına benzer ancak daha hafiftir. Tanısı için kesin bir test bulunmuyor. Klasik çölyak ve diğer olası hastalıklar ekarte edildikten sonra klinik olarak tanı konulabiliyor. Potansiyel çölyak hastalığı, kandaki çölyak testleri pozitif ancak ince bağırsak biyopsileri normal veya normale yakın olan tiptir. Sonraki yıllarda çölyak tablosu gelişeceğinden düzenli takip gerektirir."
ÇÖLYAK BİYOPSİSİ
Ne kadar erken tanı konulursa hastalığın tedavisinde başarı oranının yüksek olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Güneş, "Çölyak hastalığı şüphesi olan hastalar önce klinik olarak değerlendirilir. Tanıyı kesinleştirmek için kanda çölyak için spesifik antikor testleri ölçülür ve endoskopi ile ince bağırsak biyopsisi alınarak incelenir. Tedavisi yaşam boyu glutensiz diyetle beslenmektir. Çocuklarda diyet kısıtlaması yapmak zordur ancak çocuk doktoru, uzman diyetisyen ve aile iş birliği ile sağlanabilir. Günümüzde glutensiz ürün çeşitliği oldukça artmıştır. Hiç gluten almayan hastalarda ince bağırsak dokusu onarılmakta ve semptomlar ortadan kalkmaktadır" dedi.