Gazi Kültür Merkezi'nde Mehmet Akif Ersoy'un hayatını, eserlerini ve İstiklal Marşı'nın yazılışını anlatan Argon, dedesini ve onun yaşadıklarını anlatırken zaman zaman duygusal anlar yaşadı.
Dedesi Mehmet Akif Ersoy'un gerçek bir vatansever, aynı zamanda kahraman bir şair olduğunu dile getiren Argon, "Ben de dedeme yetişemediğim için biraz burukluk hissediyorum; ama okuduklarımdan ve arkadaşlarımızın yazdıklarından her şeyi öğreniyorum. O'nun hakkında ne bulursam okuyorum, araştırıyorum ve arşivliyorum" dedi.
Dedesini araştırdıkça hayretlere düştüğünü ifade eden Argon, "Her seferinde beni hayrete düşüren bir dedemiz var, çok yönlü bir insan. Karakter sahibi, fazilet sahibi bir insan; böyle bir insan kavminden olmak bana müthiş bir gurur veriyor" diye konuştu.
Dedesinin Mısır'a gittiğini ve burada 11 yıl kaldığını daha sonra hastalanınca tekrar İstanbul'a geldiğini belirten Argon, İstanbul hayatını ise şöyle anlattı:
"Beylerbeyi'nde otururken gece kapı çalınır ve asker olduğu her halinden belli olan ama sivil olan bir genç Ankara'dan haber getirdim der. Dedem gençle konuştuktan sonra hemen toparlanıp Ankara'ya gider. Çünkü Mustafa Kemal'den mektup gelmiştir. Gider ve görevlendirildiği Burdur milletvekilliği vazifesine başlar. İstiklal Marşı için bir yarışma açılır ve bu yarışmaya kazanacaklarını 500 bin lira gibi bir ödül verilecektir.
724 şiir arasında coşku yaratan bir şey bulunamaz. Neden üstadın şiiri yok deniliyor ve üstadı tanıyan kişiler araya girerek senin adına söz verdik bu şiiri yazmalısın diye ısrar da bulunuyorlar. Ama Mehmet Akif Ersoy vatanıma yazacağım şiiri para karşılığında yapmam diyor ve yarışmaya katılmayı reddediyor. Uzun ısrarlar üzerine şiiri yazıyor ve meclise gönderiyor. Ancak parayı kabul etmeyeceğini de bildiriyor. Son gün teslim edilen şiir üç defa okunduktan sonra TBMM tarafından kabul ediliyor."
Söyleşi sonunda Argon'a, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oya Alpay ve GASKİ Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler tarafından çiçek verildi.