Usta müzisyen İlhan Şeşen, GÜNAYDIN'a samimi açıklamalar yaptı. Türkiye'nin sağlık ve ulaşım alanında geçmişe oranla çok iyi bir noktaya geldiğini belirten Şeşen, "Bunu hastanelerin durumuna bakarak bile görebiliriz" diye konuştu.
- 1967'den beri profesyonel olarak müziğin içindesiniz ama ülke çapında tanınmanız 2002'de oldu. 2002'den bu yana hayatınız nasıl değişti?
Tüm hayatım değişti ve farklılaştı; hem maddi, hem de manevi olarak. Manevi olarak o kadar tatmin oldum ki artık müzik kariyerim açısından istediğim bir şey kalmadı. Bana "Şöhreti geç buldun" diyorlar ama yaşarken aldım ya çalışmamın karşılığını, önemli olan bu. Hayal ettiğimin çok daha ötesi bir noktaya geldim. Nereye gitsem halkın sevgisiyle karşılaşıyorum. Maddi açıdan telif hakları doğru işlemediği için hakkımı alamadım. Telif hakları sorunu hâlâ çözülemiyor. Hukukçu kimliğimle çok net söylüyorum ki; mevcut kanun bizim telif haklarımızı alabilmemiz için yeterli ama yeterli uygulanmadığı için sorun çözülmüyor. Kendimi de bu konuda sorumlu hissediyorum çünkü ben de bulundum MESAM'ın yönetimde ama havanda su dövdük maalesef. İstifa ettim sonunda. Şimdi birliğin başına geçsem eser sahipleri açısından bu sorunu iki senede çözerim. Sadece var olan kanunu uygulayarak yaparım bunu. Tüm vaktimi de bunun için düşünmeden harcarım.
TÜRKİYE ÇOK GELİŞTİ
- Maddi olarak emeğinizin karşılığını alamadığınızı söylediniz...
Evet. Tapulu hiç malım yok. Çalıştığım sürece para kazanıyorum. Çalışmasam olmaz. 'Çalışıyorum, öyleyse varım' diye hayat felsefesi geliştirdim kendim için. Çalışabildiğim sürece bir şey kazanabiliyorsam sorunum yok diye bakıyorum. Müziği hiçbir zaman ticari kaygı ile yapmadım. Büyük bir tutkuyla yapıyorum müziği.
- Sağlık güvenceniz var mı?
Emekliliğim var ama müzik emekçilerinin ciddi sağlık güvencesi yok. Bu konuda gerekli düzenlemelerin de yapılmasını devletten bekliyoruz. Yalnız şunu da söylemek isterim ki; Türkiye sağlık alanında geçmişe oranla çok iyi bir noktaya geldi. Hastanelerin durumuna bakarak bile bunu görebiliyoruz. Sadece sağlıkta değil, ulaşımda da öyle. Geçmişe göre çok büyük gelişme var. Sadece eleştirilmemeli, iyi şeyler de söylenmeli.
- Bugüne kadar yaptığınız besteler arasında sizin için özel olan hangisi?
Çok bestem var. Gün yüzüne çıkmamış olanlar da var. Hatta keşke birileri okusa diyorum. Bedelsiz vereceğim, gün yüzüne çıksın istiyorum. Bestelerim arasında yaptığıma hâlâ inanamadığım 'Sıcaklardandır' adında bir şarkım var. Sözüne, müziğine bakıyorum; bu şarkıyı nasıl yaptım diye şaşırıyorum. Çok güzel bir şarkı, kendimi aştığımı düşünüyorum.
- Bestelerinizi yaparken nelerden etkileniyorsunuz?
Evde ya da arkadaşlarımla otururken aklıma bir beste düşebiliyor, bir anda ilham gelebiliyor. O anda her şeyden kopuyorum, aklımda sadece o melodi ve söz oluyor. İlham yalnızken geldiğinde ise şarkıyı bitirmeden uyumuyorum. Çevremden, gördüklerimden, yaşadıklarımdan; her şeyden etkileniyorum.
HERKES İÇİN SANAT YAPIYORUM
- Okuduğunuz bir haber de etkiliyor mu sizi?
Son yıllarda doktor tavsiyesi üzerine haber izlemiyorum ve gazete okumuyorum. Birçok şarkımı sosyal olaylardan, sosyal sıkıntılardan yola çıkarak yaptım. Şarkılarımda hep bir sosyal mesaj gizli. Kimseyi incitmeden, kırmadan herkesi kucaklayan sözler kullanmaya dikkat ediyorum. Şarkılarımla topluma umut aşılamaya çalışıyorum. Umutsuz, karamsar hiç şarkım yok. Aşk şarkısıymış gibi görünen şarkılarımın altında hep sosyal mesaj ve umut var. Sanat toplum için yapılır. Hangi sanat dalı olursa olsun bu toplum için yapılmalı. Şucu ya da bucu diye ayırmadan ben herkes için sanat yapıyorum. Dinleyici kitlem de çok geniş kesimleri kapsıyor bu yüzden.
- "Şarkılarımda insanlara umut veriyorum" dediniz. Sizce insanlığın yaşadığı en büyük problem ne?
Güvensizlik. Dünyada da böyle, ülkemizde de. Bugün kimse birbirine güvenmiyor. İnsanlığın en büyük problemi bu. Sorunlarımızın temelinde de bu güvensizlik yatıyor. Kişisel ve toplumsal ilişkilerimde ben karşımdaki insanın dediğine güvenirim. Yanıldığım olmadı mı? Oldu ama bu benim değil, onun sorumluluğu. Güvenmeden yaşayamayız. Siyaset yapanlara da güvenmeliyiz. Politika çok zor bir iş. Yöneticilere güvenmek zorundayız. Sonuçta hepsi ülkeyi daha iyi bir noktaya getirmek için uğraşıyor.
- İstanbul sizin için ne ifade ediyor?
İstanbul çok özel bir coğrafyada yer alıyor. Boğaz çok büyülü geliyor bana. İlham kaynağım İstanbul.
- Yeni bir projeniz var mı?
Çok biriken şarkım var. Önce bir single çalışmam çıkacak. Daha sonra da solo albüm projem var. Bunun yanı sıra Vedat Sakman ile yaptığım bir müzik projesi de var, o da çıkacak yakında.
'NELER OLUYOR BİZE' ALBÜMÜME KATILMADIKLARI İÇİN GRUPTAN AYRILDIM
- Neden Grup Gündoğarken'den ayrıldınız?
Ben isteyerek ayrılmadım. Grup Gündoğarken'deyken bana solo albüm teklif edildi. Ben de yeğenlerim Burhan ve Gökhan'a "Siz de gelin, beraber yapalım albümü" dedim. Kabul etmediler. Albüm yapılırken "İstediğiniz zaman gelin stüdyoya, dahil olun, grup olarak çıkaralım" diye teklifte de bulundum. Gelmediler stüdyoya. Albümü de beğenmediler.
DİSİPLİN ÖNEMLİ
- Hangi albümdü?
'Neler Oluyor Bize'. Bu albümü sevmediklerini net biçimde söylediler bana ama albüm patladı. Eğer katılsalardı hâlâ grup olarak devam ederdik. Doğal bir kopuş oldu. Şunu açıkça söyleyebilirim; Grup Gündoğarken'den ayrılmamın tek sebebi 'Neler Oluyor Bize' albümüme katılmamalarıdır. Müzik bireysel yapılan bir şey aslında. İnandığınız şeyle uygulanmazsa istenilen performans sergilenemiyor grup çalışmasında. Ben disipline, provaya çok önem veriyorum.
- 'Neler Oluyor Bize' şarkısının bu kadar beğenileceğini bekliyor muydunuz?
Hayır, hiç beklemiyordum. Hatta yapımcım bu şarkıyı dinlemeye başladığı anda 'Hazır mısın?' diye sormuştu bana. Neye hazır olmam gerektiğini albüm çıkınca anladım.
HUKUK OKUMASAYDIM ASLA BU SÖZLERİ YAZAMAZDIM
- Şarkılarınızın bu kadar beğenilmesini neye bağlıyorsunuz peki?
Aslında birçok şeye bağlıyorum. Sözlerimde derinlik var. Bunun da sebebi hukuk bitirmiş olmam. Ben eğer hukuk okumasaydım asla bu sözleri yazamadım. Çok okuyan biriyim. Nazım Hikmet'ten çok etkilendim mesela. Bana Türkçe'yi öğreten de Nazım'dır. Bunun yanı sıra bu toplumun sanatçısı olduğum için aynı duygulara, aynı gelenek ve göreneklere sahibim. Türk zihniyetiyle yetiştim. Örneğin ben hâlâ bu yaşımda büyüğümün önünde ayak ayak üstüne atarak oturmam.
BEDAVA SEYAHAT KARTIM VAR TOPLU TAŞIMA KULLANIYORUM
- Toplu taşıma kullanıyor musunuz? Mesela metroya biniyor musunuz?
Evet, toplu taşımaya biniyorum ama metroyu hiç kullanmadım. Hiç üşenmedim, 65 yaş üstüne verilen bedava seyahat kartından çıkardım, toplu taşımalara ücretsiz biniyorum. Otobüsler, vapur her şey ücretsiz. Bir de bu konuda hayalim var; bir tam gün toplu taşıma kullanarak İstanbul'un her yerini gezmek istiyorum.