National Geographic dergisinin Haziran sayısı için kullandığı, plastik kirliliğinin görünmeyen yüzüne dikkat çeken kapak fotoğrafı, tüm dünyada yankı uyandırmıştı. Bu kapak sosyal medyada paylaşım rekoru kırmıştı.
Derginin mesajı netti: Eğer önlem alınmazsa, 2050 yılına kadar denizlerde balıktan daha fazla plastik olacak.
Yeni tartışma konusu ise National Geographic'in birçok ülkede 'plastik torbada' satılması. Plastik kirliliğini eleştir, insanları plastik atıklara karşı mücadeleye çağır ama dergiyi plastik torbada sat! Oldu mu şimdi bu? Dergi hemen açıklama yaparak yakın zamanda bütün dünyada kağıt torbada dağıtım yapılacağını duyurdu. Geç alınmış doğru bir karar!
Aslında National Geographic'in plastik torbada satılması birçoğumuzun çevreye karşı duyarlılığımızın da göstermelik olduğunu gösteriyor.
Lafta hepimiz çevreye karşı duyarlıyız ama pratikte çok az şey yapıyoruz.
Kendinize şu basit soruyu sorun: Bir ağaç kesildiğinde sosyal medyada isyan bayrağını çekiyorum; peki, hiç ağaç diktim mi? Ya da en son doğayı korumak adına tweet atmak dışında ne yaptım? Su içerken aynı kabı kullansak, market alışverişinde poşet istemesek bile birçok şey değişir.
Kabul edin; birçoğumuzun çevreyi umursadığı yok; sadece kendimizi iyi hissetmek için birbirimizi eleştiriyoruz!