Fotoğraftaki amcanın adı; Keith Davidson. Hakimlikten emekli, 94 yaşında, Minnesota'da yaşıyor. Karısı geçtiğimiz yıl kanserden hayatını kaybedince bunalıma girmiş.
Davidson'ın üç çocuğu varmış ama torunu yokmuş.
Kocaman bir evde tek başına ağlayarak geçmiş günleri, ta ki bir gün evinin önüne kocaman bir yüzme havuzu yaptırana kadar.
Komşuları şaşırmış;
'94 yaşında bir dede neden havuz yaptırıyor?' diye. Davidson o havuzu komşularının çocukları için yapmış aslında. Artık yazları havuzun başı çocuk parkı gibi şen şakrak ve Davidson artık mutlu, canı sıkılmıyor, bir sürü torunu var.
Son bir yıldır bizim mahallede ne zaman dışarıya çıksam, pencereden bakan yaşlı bir teyze görüyordum. Bir gün dayanamadım "Teyze neden hep pencerede duruyorsun?

Çıksana dışarı" dedim. "Yürüyemiyorum oğlum, canım sıkılıyor, buradan bakıp vakit geçiriyorum" dedi. 80 yaşındaki teyze yalnız yaşıyormuş. Arada çocukları gelip ihtiyaçlarını gideriyormuş ama çok sık uğramıyorlarmış.
Teyzenin canı çok sıkılıyormuş, torunlarına hasretmiş.
Artık ne zaman teyzenin evinin önünden geçsem onunla havadan sudan konuşmaya çalışıyorum.
Elbette her yaşlı Davidson gibi evine havuz yaptıramıyor ama biz gençler daha duyarlı olmalıyız.
Türkiye'de her şeyde olduğu gibi aile bağları da zayıflıyor. Nüfusumuz hızla yaşlanıyor.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2015 sonuçlarına göre;
Türkiye nüfusunun yüzde 8.2'sini oluşturan yaşlı (65 ve daha yukarı yaş) nüfusun yüzde 17.6'sı tek başına yaşıyor. Yalnız yaşayan yaşlı nüfusun yüzde 23'ünü erkekler, yüzde 77'sini ise kadınlar oluşturuyor.
Devletimiz, belediyelerimiz yardıma muhtaç yaşlılar için evde sağlık kontrolü, eve yemek götürme gibi birçok faydalı iş yapıyor ama özellikle yalnız yaşayan yaşlılar için daha fazlasını yapmamız lazım. Biz genç bireylere düşen görev ise yalnız yaşayan yaşlılara göz kulak olmak. Günlerce insan sesi duymayan yaşlılar var; iki çift laf etmek bile onları mutlu ediyor.