Kulüpler Birliği Vakfı tarafından ikincisi düzenlenen Futbol Zirvesi'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılması önemliydi. Kulüpler, Erdoğan gibi futbola ilgi duyan bir cumhurbaşkanına sahip oldukları için şanslılar.
Erdoğan'ı kulüplerin yararına birçok yasal düzenleme hayata geçirdi, artık Anadolu takımlarımızın bile modern stadyumları var.
Her organizasyonda olduğu gibi Futbol Zirvesi'nde de bazı aksaklıklar yaşandı. Sahnede tam bir kaos havası hakimdi; kimin sahneye ne zaman çıkacağı, kimin plaket alacağı belli değildi.
Bir ara sahneye bazı futbol adamları 'Hadi sen de gel' der gibi çağrıldı, sunumlarda hatalar oldu falan filan...
Medyaya yansıyan fotolara baktığımda ise sunucu hariç hiç kadın figüre rastlamadım desem yeridir.
Tamam futbol erkeklerin daha çok ilgi duyduğu bir spor dalı ama en azından böyle önemli organizasyonlarda futbol sektörünün kadın kahramanları da yer almalı.
Bu estetik açıdan bile önemli bir ayrıntı.
Futbol Zirvesi'ne davet edilen yabancı konuklar için organizasyonu düzenleyenleri kutlamak gerek. NBA Avrupa Direktörü Üst Düzey Başkan Yardımcısı Benjamin Morel, La Liga Genel Direktörü Javier Gomez, Bundesliga Strateji Direktörü Steffen Merkel, Borussia Mönchengladbach Kulüp Başkanı Rolf Königs, eski ünlü futbolcular Marcel Desailly, Christian Vieri, Eric Abidal, Les Ferdinad ve daha birçok değerli isimin konuşmacı olması önemliydi. Bu ünlü isimlerden futbol endüstrisine dair önemli bilgiler, yeni bakış açıları öğrenmek mümkündü ama dinleyen olmadı.
İşte futbolun neden geride olduğunun kanıtı budur. Erdoğan ayrıldıktan sonra Haliç Kongre Merkezi anında boşalmış ve geriye çok önemli konuklar ile boş koltuklar kalmış.
Birçok konuk Cumhurbaşkanı'nı görebilmek, onunla birlikte kameralara yansımak ve ünlü futbolcularla selfie çektirmek için zirveye katılmış.
Madem kimse dinlemeyecekti, bu değerli isimler neden davet edildi? Kendileriyle fotoğraf çekmek için yarışa girenlerin arasında kalan futbol sihirbazları biriki saat sonra konuşma yaptıklarında bu boş koltukları görünce ne hissetiler acaba?
Bizim kulüp başkanları, yöneticileri, teknik direktörleri, futbolcuların bence en büyük sorunu her şeyi çok iyi bildiklerini sanmaları.