Önceki gün açıklanan 2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre; dünyanın en mutlu 10 ülkesi şöyle sıralanıyor:
1- Norveç, 2- Danimarka, 3- İzlanda, 4- İsviçre, 5- Finlandiya, 6- Hollanda, 7- Kanada, 8- Yeni Zelanda, 9- Avustralya, 10- İsveç.
Listenin en sonunda ise Güney Sudan, Liberya, Gine, Togo, Ruanda, Tanzanya, Burundi ve Orta Afrika Cumhuriyeti ülkeleri yer aldı. Suriye ve Yemen de, listede yer alan 155 ülke içerisinde en mutsuz ülkeler arasında yerlerini aldılar.
Raporu değerlendiren BM Genel Sekreteri özel danışmanı Jeffrey Sachs, "Mutlu ülkeler sağlıklı refah dengesine ve sosyal sermayeye, yani toplum içerisinde yüksek derecede güven, düşük eşitsizlik ve hükümete güvene sahipler" dedi. Sachs mutluluğun reçetesini vermiş; bir ülkede kazanç dengesinde eşitsizlik ne kadar azsa ve refah seviyesi dengeliyse, o ülkenin insanları da o kadar mutlu oluyor.
SAVAŞTAN UZAKLAR
Listedeki ülkelere dikkat ettiniz mi? Çoğunluk, çevresinde savaş olmayan, arızalı komşu ülkelere sahip olmayan, terörün nadiren yaşandığı İskandinav ülkeleri ya da onlara komşu olan ülkeler. Geri kalanlar ise beladan, savaşlardan, terörden çok çok uzakta olan Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada, İzlanda. Demek ki, savaşlardan, terör belasından uzak bir coğrafi konum, mutluluğun anahtarı. En basit örneğiyle güçlü bir orduya, dolayısıyla büyük askeri harcamalara gerek duymuyorsunuz ve silah sanayine harcanmayan para refah seviyesini artırıyor ve sağlığa, eğitime, sanata daha çok kaynak ayrılmasına neden oluyor, bu da mutluluğu beraberinde getiriyor.
Aslına bakarsanız bu ülkelerin çoğunda iklim soğuk, topraklar da Akdeniz ülkeleri kadar tarıma elverişli değil. Ama soğuk zorlu hava koşulları ya da okyanusların en ücra diyarlarında olmak, bu ülkeleri dış tehlikelere karşı daha izole ülkeler yapıyor.
Peki, bu mutlu ülkeler dünyada yaşanan trajedilere ne kadar duyarlı dersiniz... İzlanda hükümeti, iki yıl önce 50 Suriyeli mülteciyi kabul edeceğini açıkladı.
Danimarka, geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler kotalı 491 sığınmacıyı almayacağını açıkladı.
Yani BM ayıp olmasın diye bir kota belirlemiş, o da 491 sığınmacı ama Danimarka bunu bile kabul etmiyor.
Danimarka'nın bir diğer ayıbı; sınırı geçen mültecilerin ziynet eşyalarına ve paralarına el koymasıydı. Norveç desen;
Rusya sınırını büyük bir akıllılık edip bisikletle geçen 5 bin 500 mültecinin şokunu atlatamadı henüz! Kaldı ki, bu mültecilerin çoğunu otobüslere doldurup Rusya'ya geri yolladılar. Norveç, 2015'de sadece 7 bin 500 Suriyeli mülteci kabul etti.
Finlandiya hükümeti ise 2015'te 500 Suriyeli mülteci alabileceğini açıklamış ve bu ülkede büyük tepki çekince rakam 656'ya çıkmıştı. Aynı yıl İsviçre, 8 bin 683, Hollanda 18 bin 96 Suriyeli mülteci kabul etti.
Kanada, 25 bin Suriyeli mülteciyi kabul edeceğini duyurmuş ama 2016'da mülteci sayısı 17 bin 774 kişiye ulaşınca çark etmişti. Bu rakamlar son dönemde değişmiş olabilir ama çok büyük radikal değişikliklerin olmadığı ortada. Dünyanın en mutlu 10 ülkesinin kabul ettiği Suriyeli mülteci sayısı, Türkiye'nin yanına bile yaklaşamıyor. Bizde rakam 3 milyona dayandı. 2016'nın verilerine göre; Lübnan'da 1 milyon, Ürdün'de ise 636 bin mülteci bulunuyor.
İngiltere'de faaliyet gösteren yardım kuruluşu Oxfam, geçtiğimiz yıl Suriye'deki iç savaştan kaçan ve sayıları neredeyse 5 milyona yaklaşan mültecilerin sadece yüzde 1.4'ünün, dünyanın zengin ülkeleri tarafından kabul edildiğini açıklamıştı.
İşte zengin ve mutlu ülkelerin buluştuğu ortak nokta sadece yüzde 1.4 Suriyeli mülteci kabul etmeleri. Yüzde 2 bile değil!
Demek ki, mutlu olmak için önce bencil ve duyarsız olacaksın!